30 Kasım 2009

Kitabım nihayet çıktı


Ay Taktikleri isimli kitabım çıktı, kitabı D&R'larda ve kitapçılarda bulabilirsiniz.

16 Ağustos 2009

Yıldızların Işığı Önce Ağaçlara Değsin

Sevgili Arkadaşım Asude, aşağıdaki tanıtımda detaylarına ulaşabileceğiniz çok güzel bir proje başlatmış. Sizlerle paylaşmadan edemedim. Eğer hem çevrenize bir katkıda bulunmak, hem de bir astroloji uzmanından danışmanlık almak istiyorsanız, bu fırsatı değerlendirmelisiniz.Detaylı bilgi için http://www.astrolojiuzmani.com/ sitesini ziyaret edebilirsiniz.












04 Haziran 2009

Perşembe Gecesi Çalışması

Evet isteklerimizi hazırladık değil mi? Yaklaşık 45 dk.sonra hep birlikte çalışmamıza başlayacağız. Saat tam 00:00'da.

Bu hafta çalışmaya başlarken hep birlikte aşağıdaki imgelemeyi yapalım mı? Ne dersiniz?

Çalışmaya başlarken yavaş ve derin nefes alıp verin. Her nefes alışınızda bedeninize tepe çakranızdan bembeyaz ışığın girdiğini ve her nefes verişinizde bu ışığın bedeninizin içinde yayıldığını imgeleyin.

Birkaç nefesten sonra, tüm bedeninizden, özellikle avuçlarınızdan dışarıya bembeyaz bir ışık yayıldığını hayal edin.

Avuçlarınızı, birbirinden yaklaşık 15-20 cm mesafede, göğüs hizasında, avuç içleri birbirine bakacak şekilde tutun. Avuçlarınızdan akan ve çarpışan enerjinin gücünü imgeleyin. Bu ışık, enerji yaratım gücünde (çekim yasası) kullanacağınız malzemeniz olsun.

Bu çalışmayla yaratıcı enerjinizi harekete geçirmiş olursunuz. Bu aşamadan sonra isteklerinize odaklanın. Avuçlarınızın pozisyonunu meditasyon süresince değiştirmeyin.

Hep birlikte aynı çalışmayı yaparsak, ortaya çıkan güç muhteşem olacaktır. Çünkü bedenlerimizden yayıldığını imgelediğimiz beyaz ışık, çalışma yapan tüm arkadaşlar arasında kuvvetli bir bağ oluşturacaktır. Ayrıca evrenden aldığımız bu enerji bizimle birlikte kalacaktır.


Sevgiler
Yurdahal

23 Nisan 2009

Kâse’nin Totemi: Yunus, Yüzücü


Kâse’nin Totemi: Yunus, Yüzücü

Sevgili Arkadaşlar;

Bugün fırsat buldum ve "Şifacı'nın Yolu" destesinden yeni bir kart seçtim. Umarım okurken sizler de benim kadar keyif alır ve üzerinde düşünme fırsatı bulabilirsiniz.




İşte bu haftanın kartı:


Şifacının Yolu


Kâse’nin Totemi: Yunus, Yüzücü


Kartın Duası :

Benim yolum doğru ve ben açık sözlüyüm. Gerçekleri nasıl tanıyorsam, öyle ifade ediyorum. Ben burada sadece teselli etmek için değil; aynı zamanda başkalarına, kendilerini yükseltmek için kullanabilecekleri araçlar sunmaya geldim. Onlara vereceğim fikirler, onların hem zihnini, hem bedenini, hem de kalbini acılarından kurtaracak. Benim hayatım, dünya üzerinde yaşayan canlılar için uyum ve denge örneği olacak. Ey büyük Ruh! Her zaman bir üst seviyeye ulaşmak için çabalayacak; senin huzurunda, şu an yaşamam gereken herşeyi yaşayacağım. Ben barış yolundaki savaşçı olacağım. Benim ruhum kusursuz olmalı.



Kartın Öğretisi: Yüzücülerden öğren. Yunusları, balinaları düşün. Onların sabır dolu, kalıcı sevgilerini düşün. Bir deniz ya da nehir kenarına git. Sakin bir gölün kenarında otur. Ulu Ana’nın kollarında yattığını ve dalgalanan sevgi okyanusu ile çevrelendiğini imgele.


Ruhunu boşalt. Zihninden, balıkların ışıltılıları, midyelerin yumuşak renkleri, su altı kayalıklarının canlı renkleri aksın. Suyun sesini, suda yaşayan canlıların sesini dinle. İçinin nasıl temizlendiğini hisset. Tüm tıkanıklıkların çözüldüğünü, engellerin dağıldığını hisset. Tüm dostluklarını, suçluluk duygusundan arındır. Serbest bırak…


Ağırlıklarından kurtulan bedeninin hafifliğini hisset. Süzülmeye devam et. Sevgi sularının içinde daha derinlere dal. Güneş ışınlarının sudaki parlak yansımalarını seyret. Taa ki seni başka sihirli bir dünyaya geçmeni sağlayana dek, yansımaları seyret. Dalgalarla oyunlar oyna. Evrendeki herşeyin senin hayatınla bağlantıda olduğunu anla.


Bir balık ol. Su elementi ile bütün ol. Sevgi dalgalarının gel gitleri arasında kendini mutlu hisset. Hayatın bir su kaynağı olduğunu ve bu kaynağın seni durmaksızın beslediğini anla ve bu anlayışla yaşamayı öğren. Şimdi ve burada huzurlu ol.


Sevgiler

Yurdahal

23.04.2009, Bostancı

"Bak Şu Aynaya"







“Bak Şu Aynaya”

Astroloji ile biraz ilgilenenler bilirler; bir kişiye ait astroloji haritası çıkarmak için bir takım hesaplamalar yapılır ve ardından tamamen o kişiye ait olan özel bir harita çıkarılır. Bu haritanın içinde bize hayatımızın oniki alanını gösteren bölümler yer alır. Bu bölümlerde yerleşmiş gezegenler ve burçlar ise, hayatımızın bu alanlarında ne tür olaylarla uğraşacağımızı; yaşayabileceğimiz zorlukları ve kolaylıkları gösterir. Bu alanların anlaşılması için her birinin “ ilişkiler, aile, kariyer…” gibi kilit isimleri vardır.

Genellikle yaşadığımız zorlukların hep dışarıdan kaynaklı olduğunu düşünürüz. İş ile ilgili bir problem yaşadığımızda, işi değiştirmeyi düşünür ya da işimiz hakkında yakınmaya başlarız. Ya da ilişkide olduğumuz insanla yaşadığımız zorluklar olduğunda, hemen karşı taraf hakkında şikâyetlerde bulunuruz.

Oysa astroloji haritamızda tespit edilebilen bu avantajlar ya da zorlukların bizim haritamıza ait özel durumlar olması, bunların kaynağının kendimiz olduğunu gösterir. Bir harita kime aitse, onu anlatır. Bu özellikler tamamen harita sahibine aittir. Dış dünya ise, haritasındaki özellikleri ona yansıtmaktan başka bir şey yapmaz.

Yaşadığımız problem her ne olursa olsun, onu çözmek için önce kendimizi mercek altına almamız; önce kendi davranışımızı, hareketimizi, aktardığımız sözleri gözden geçirmemiz gerekir. Dışımızda gelişiyor sandığımız ve bizimle ilişki içinde olan her durum, kendi davranışımızın bize geri yansımasından başka bir şey değildir.

Haritamızdaki zorluklar, bizim hayatımız boyunca kendimizde geliştirmemiz ve düzeltmemiz gereken alanlardır. Haritamızın gösterdiği kolaylıklar ise, sahip olduğumuz ödüllerdir.

Diyelim ki, ilişkiler evi olan 7. evde zorluklar işaret ediliyorsa, yaşadığımız zorlukların asıl kaynağı kendimiz oluruz. Partner değiştirmek ya da partnerin davranışlarını değiştirmeye çalışmak, haritada gösterilen bu sorunun ortadan kalkmasına sebep olmayacaktır. Bu alandaki bir problemin üstesinden gelmek için öncelikle kendi davranışlarımızı, düşüncelerimizi ve beklentilerimizi sorgulamalıyız. Sadece dışarıyı değiştirmek, hayatımızın o alanında hep aynı zorlukları, kısır döngü halinde, tekrar tekrar yaşamamıza sebep olacaktır.

Değişim yaratmak istediğimiz alan ne olursa olsun, değişimin merkezine kendimizi yerleştirmeliyiz.

İlişkimizden şikayetçiysek, nasıl bir partner olduğumuzu; komşularımızdan şikayetçiysek, kendimizin nasıl bir komşu olduğunu gözden geçirmeliyiz. Kendi hatalarımızı tespit etmeli ve onları değiştirmeye çalışmalıyız. Bunu yaptığımızda, evren zaten bize hak ettiğimiz şartları sağlayacaktır.

Hayatımızda yaşadığımız tüm olayları kendimiz çağırırız. Huzurlu ve mutlu bir hayat sürmek istiyorsak, çevremize huzur veren, mutluluk saçan bir insan olmayı öğrenmeliyiz. Ancak böyle davranırsak, dışarıdan alacağımız etkileşimler bizi huzurlu ve mutlu kılacaktır.

Yaşamızdaki her insan, her durum bize ayna olmak için hayatımıza girmiştir. Onların her biri, bize iyi ve kötü yanlarımızı; başarı ve başarısızlıklarımızı gösterir. Yaşadığımız zorlukları ortadan kaldırabilmek için önce kendimizi inceleyip, kendimizde değişiklikler uygulamalıyız. İşte o zaman, her zaman bize kendimizi yansıtan, aynalarımızdaki görüntülerin de değiştiğini görürüz.

İlhan İrem’in “Bak şu Aynaya” şarkısında söylediği gibi;

“Anlayacaksın sorunların yalnız sende çözüldüğünü,

Anlayacaksın ağlayınca yalnız senin üzüldüğünü

Şöyle gülümse, kalk yüzünü yıka,

Sonra neşeyle, bak şu aynaya…”

Yurdahal

23.04.2009, Bostancı

01 Nisan 2009

Astrolojinin Bana Öğrettikleri


Astrolojinin Bana Öğrettikleri
Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ediyordum. Arkadaşım astroloji ile ilgilenen biri değil. Benim astroloji ile ne kadar alakalı olduğumu bilmesine rağmen, benimle astroloji konularına hiçbir zaman girmeyen biri. Taa ki geçen günkü sohbetimize kadar… Bana astrolojinin tam olarak ne olduğunu, bu konunun beni neden bu kadar içine çektiğini, ne öğrendiğimi sordu. Ona, bu sorunun cevabını vermem çok zor ve bana göre kısa ve yetersiz oldu. Zihnime bombardıman eden düşünceleri, o an dile dökmem imkânsızdı. Ama sağ olsun bu konu üzerinde düşünmeme sebep oldu kendisi. Aklımdan geçenleri burada yazıya dökmeye çalıştım elimden geldiğince:


Astroloji insana insanı öğretiyor. Hiç kimsenin kimseye benzemediğini, yaratılmış her canlının bu evrende tek olduğunu öğretiyor. Bu geniş yelpazenin içinde iyinin, kötünün; siyahın, beyazın, ahlaklının, ahlaksızın vs. ( ki bu başlıkların altını her birimiz farklı doldururuz) olması gerektiğini ve bunu olduğu gibi kabul etmemiz gerektiğini öğretiyor. Beklentilerimizin tamamen kendimize ait olduğunu ve beklentilerimize de, sadece kendi elimizdeki anahtar destesinde bulunan, anahtarlarımızın uyduğu, kapıları açarak ulaşabileceğimizi öğretiyor.


Astroloji ile ilgilenen insan, gördüğü her farklı doğum haritası ile beraber gelişir. Arkadaşım Asude’nin dediği gibi her harita aslında bize, kendimize ayna olur. Astroloji ile ilgilenen herkes aslında önce kendini bulmayı amaçlar. Kendini, kendi haritasında, başkalarının haritasında arar durur. Yine Asude demişti, başkalarının haritasında gördüğümüz, onlara ait özellikler, bizim sınırlarımızı belirler diye. Bu kadar çeşitlilik Tanrı sevgisini artırır içimizde. Onun yarattıklarına verdiği mükemmelliği öğrenirsiniz. Bu sayede her insanın sevgiyi hak ettiğini, asla yargılanmaması gerektiğini öğrenirsiniz.


Astroloji sabrı, azmi, iğneyle tünel kazmayı öğretir. Tam tünelin dibinde ışık gördüğünüzü sandığınızda, aslında onun bir yanılsama olduğunu anlar ve kazmaya devam edersiniz. Astroloji öğrenme yolu bir yıl diye başlar, derken 2 , 3 , 4 , 5 yıl diye sürüp gider ve bir gün saymayı bırakırsınız. Emeğinizi ortaya koyar ve daha fazla, daha fazla öğrenmeye çalışırsınız.


Emeğin ne demek olduğunu öğretir astroloji, severek isteyerek emek vermenin ne demek olduğunu… Böylece başkalarının emeklerine saygı duymayı da öğretir. Ahlaklı, erdemli olmayı öğretir. Ahlaklı olamayanlara, emeğe saygı duymayı bilmeyenlere karşı hoşgörülü olmayı da öğretir. Onların da sadece birer kul olduğunu ve içinde bulundukları anda, ne yaparlarsa yapsınlar kendilerini en iyi şekilde tezahür ettirdiklerini anlamayı öğretir.


Astrolojiden bir kaç satır bile bazen yılların anlatamayacağını anlatıverir. Birkaç ay öncesine kadar internette yazılarımın kopyalandığını, paylaştığım bazı bilgilerin internette minik değişikliklerle kullanıldığını gördüğümde, yazılarımın gardiyanlığını yapar ve hemen gerekli yerlere uyarı mailleri yollardım. Bazen yazılarım aleni kullanılır, bazen ise normal yollarla ulaşılması engellenen alengirli internet yöntemleri kullanılırdı. Sürekli sinirlenir ve bunu engellemenin bir yolunu bulmaya çalışırdım.


İşte tam bu dönemde, Martin Schulman’ın “Karmic Astrology” serisinin 4. Kitabında Merkür’ü anlatan bölüm öğretmenim oldu. Bana bambaşka bir bakış açısı verdi. Şimdi o bölümü elimden geldiğince tercüme ederek size burada aktarmak istiyorum:


(Karmic Astrology 4 –The Karma of the Now; sayfa 79-80’den bölümler)


“ …Haritasındaki Merkür’ü doğru kullanamayan insan birçok yöne dağılma eğilimindedir, bu durum ise onun “an”da kalma duygusunu çalmaktadır. Oysa Merkür açık ve doğrudan olma özelliğine sahiptir ve bu sayede düşünceleri “şimdiki zaman” içinde tam olarak anlatır ve başkalarının, onun fikirlerini açık ve net olarak anlamasını sağlar…


… İletişimin gezegeni olan Merkür bize şu önemli mesajı verir; Kelimeler bir kere konuşulduktan sonra, artık konuşana ait değildir. Düşünce “şimdiki zaman”da /”an”da oluşmuştur ve başkalarına aktarılmıştır. Eğer kişi, düşüncelerini bir kere ifade ettikten sonra, onları sıkı sıkıya tutmaya çalışırsa, kendini otomatikman başka bir insanın bilinci yerine koyar. Böylece kişi, en ince, en hızlı yolla kendi “an”ını kaybeder. Çünkü o, düşüncesinin nasıl anlaşıldığını ya da anlaşılıp anlaşılmadığını anlamak için, başkasının ruhunda düşüncelerini takip etmektedir. Kişi, eğer, bir kere ifade ettikten sonra, artık o düşüncenin sahibi olmadığını anladığında, eski düşünce ve fikirleri zihninden göndererek, yeni düşünce ve fikirlere yer açar.”


Yukarıdaki paragraf, yazılarımın gardiyanlığını yapmak uğruna, kendi zihnimi de hapishanede tuttuğumu gösterdi. Aslında bilgi özgürdü. Martin Schulman'ın bu satırlarını okuyan astroloji yolcusu, ağzından çıkmış lafın, parmaklarından kaleme dökülmüş yazının peşini kovalamamalıydı.


Ben de internette yazılarımın peşini bıraktım ve şöyle düşündüm;
Ben, benim yazılarımı kullanan kişilerle bir şekilde aynı yoldayım (astroloji yolunda), bir gün onlar da bu yolda ilerlemeye başladıklarında,öyle bilgilerle karşılaşabilirler ki, benim gibi takkelerini önüne alıp düşünmek ve kendine çeki düzen vermek zorunda kalırlar.

Astroloji benim yol göstericim, öğretmenim; yolu astrolojiden geçen herkesin onu kişisel öğretmeni olarak görmesini arzu ederim.


Sevgilerimle
Yurdahal 01.04.2009 saat 00:13 Bostancı

12 Mart 2009

Şifacının Yolu / Sanat Senin Gücün ve Kalkanın


Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan sonra biraz vakit buldum ve "Şifacının Yolu" dstesinden yeni bir kart çektim. Sizler için çevirdim.

Sevgiler
Yurdahal


İşte yeni kart:

Sanat Senin Gücün ve Kalkanın


Pipo sekizlisi


Dua:
Büyük Ruh; ben ışıkla doluyum. Ben yaratıcılığın ışığı ile yanıyorum. Senin öğrencin olmak için sunulan yeri mutlulukla kabul ediyorum. Bana gücümle şifa verebilmeyi gösterecek bir öğretmenin koruması altındayım.

Ruhumu senin sözlerinle aydınlatıyorum, bu sayede karışıklıkların üstesinden gelebilecek güce sahip oluyorum. Bugüne kadar yolumu kestiklerine inandığım insanları bağışlayabilecek kadar güçlüyüm. Ben enerji ile dolu ve güçlüyüm. Bedenim, bana gönderdiğin sevincin tadını çıkarıyor. Ey yaratıcı, ben kendimi sana adadım ve bu yüzden senin yeteneklerinle doluyorum. Sen bana hayatımı nasıl sanata çevireceğimi gösteriyorsun.


Ders: Yaratıcı enerjine, içindeki özgüvenle şekil veriyorsun. Hayat tecrübelerin, üzerinde odaklandığın konu her ne ise o alanda, senin bilgi kaynağın oluyor. Üzerinde odaklandığın konu, bedeninin sağlığına ve gücüne ihtiyaç duyacaktır. Bunun için cinselliğine, sanatsal yaratıcılığına, yoga, tai chi ya da meditasyon gibi bir yola gerek duyabilirsin. Hangi yol olursa olsun, her biri seni içine büyüdüğün yeteneklerine yönlendirecek ve onu fark etmeni sağlayacaktır.

Yapmış olduğun işin ödülü her ne ise, onun tadını çıkar. Dünyanın yararı ve iyiliği için çabalamaya devam et. Eğer toprak ananın hazinelerini kullanıyorsan, ona bir şeyler iade etmeyi ihmal etme. Başkalarının enerjilerine maruz kalıyorsan, kendi enerji rezervlerini doldurmayı unutma.

Sadece problemlere odaklanma, çözüm üretmeye gayret et. Büyük Ruhun sana verdiği tüm enerji, şifa vermek içindir. Kelimelerinle, bedeninle ve hayatınla şifa ver. Böyle yaptığın sürece, tanrısal olanın kanalı olacaksın.


Sevgiler


Yurdahal

12.03.2009 19:30 Bostancı

Ay Taktikleri

Gelen birçok mail, "Ay Taktikleri"ni güncellememe vesile oldu. Takip etmek için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

http://www.astroistanbul.com/Default.asp?P=0&L=1&K=0&K1=14

Sevgiler
Yurdahal

Teşekkür Ederim


Uzun zamandır ne sitemi, ne de blogumu güncelleyebiliyorum. Tüm zamanımı "Ay Taktikleri" ismiyle çıkacak kitabımı yazmaya ayırıyorum bir süredir. Kitap düşündüğümden daha fazla zaman alıyor, çünkü yazdıkça eklenecek o kadar çok yeni konular çıkıyor ki... Ay'ın beslenmeden tutunda, yoga ve meditasyona kadar birçok alanla olan etkileşimlerini birleştirdiğim bu kitap tamamen tecrübelerimden oluşmakta. Bir yandan da Johannes Vehlow'un astroloji kitablarını çevirmekle uğraşıyorum. Ee o da epey zaman alıyor tabii.

Fakat çok şanslıyım.Kitabı yazarken, arkadaşım Mukadder Altaylı'nın ne kadar destek olduğunu anlatamam. Neredeyse tüm zamanını bana ayırıyor, destek oluyor, yazdıklarımı düzeltiyor... uğraşıyor... uğraşıyor...

Çevirileri yaparken de bir melekler ordusu var benimle birlikte çalışan, emek harcayan... Nazan Düzkan, Günnur Yücekal ve Mukadder Altaylı... Diyorum ya çok şanslıyım. Onlar olmasa, bu kadar işi kotarmak zor olabilirdi... Onlara buradan teşekkür etmek ve bana verdikleri desteği sizlerle paylaşmak istedim.

Bazı güzel gelişmelerde oldu bu arada; bundan sonra yazılarımı Yeni Aktuel dergisinde de okuyabilir, sitemde ve blogumda olan yazılardan farklı astrolojik yorumlarımı dergide bulabilirsiniz. Bunun için ise yine çok sevdiğim arkadaşım Hande Kazanova'ya teşekkür ediyorum.

Bir süre daha sayfalarımı güncelleyemeyebilirim, fakat elimden geldiğince çabuk davranıp, bir an önce yazılarıma başlamak istiyorum. Yazamadığım süre boyunca bir çok okuyucumdan mail aldım, hepsi beni çok mutlu etti. Yazdıklarımın takip edilmesi beni nasıl motive ediyor anlatamam. Her birinize çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız...

Yakında görüşmek üzere

Sevgiyle kalın
Yurdahal

11 Şubat 2009

5 Dakika Mola


Günlük stresin ve yorgunluğun üstesinden gelmek hiç de zor değil. Hani bazen beynindeki düşünceler çalışmana engel olur ve dikkatini toplaman gerektiği anda konsantrasyonunu kaybedersin ya… tüm bunlardan kurtulman için uygulaması basit ve kısa bir önerim var. Eğer şu an bu yazıyı okuyorsan, her gün ayıracağın 3-5 dakikalık bir süreyle hayatını ne kadar değiştirebileceğini fark etme zamanın gelmiş demektir. Aşağıda uygulaman gerekenleri sırasıyla bulacaksın:



- Gün içinde sana en uygun olan bir zaman diliminde kendine 3-5 dakika vakit ayır. Evde, işyerinde, seyahatte, nerede olursan ol, kendine bu zamanı ayırmaya özen göster.

- Bu kısa süre içinde hiç kimsenin seni rahatsız etmesine izin verme. Telefonunu, kapını hatta dış dünyaya yönelik algını kapat.

- Tüm süre boyunca rahat edebileceğin bir pozisyonda otur. İster sandalyede, ister bağdaş kurarak yerde… İstediğin bir otuma şekli seçebilirsin.

- Otururken sırtını dikleştir ve başını yukarıya doğru hafifçe uzat… Sanki omurganı esnetmek ister gibi, bu aradan çeneni de hafifçe aşağıya doğru bükmelisin.

- Yavaş , sakin ve düzenli bir şekilde nefes al. Belki de nefes alırken ve verirken her defasında 4’e kadar sayman sana yardımcı olur.

- Zihnini kapa ve sadece boşluğa bak … Bir süre sonra gözlerini kapat. Hiçbir şey yapma!

- zihninden geçen düşünceleri fark et ama onları ciddiye alma… sadece gözlemle

- aklından geçen her düşünce bir sabun köpüğü içine hapsettiğini ve ılık rüzgarın onları senden uzaklaştırdığını imgele.


Bu çalışmayı beş dakika boyunca yaptıktan sonra, arı kovanına dönmüş zihninin sakinleştiği ve sessizleştiğini fark edeceksin. Artık sakin sakin işine geri dönebilir ve dikkatini toplaman gereken konulara eğilebilirsin.

Sevgiler

Yurdahal

10 Şubat 2009

Gerekli olanları bir araya toplamak


Sevgili Arkadaşlar,


Geçen hafta yoğun programım nedeni ile "Şifacının Yolu" destesinden yeni kart seçememiştim. Bugün fırsat bulur bulmaz kart çektim. İşte yeni kartımızın tercümesi. "Şifacının Yolu" destesi bakalım bu hafta neye odaklanmamızı öğütlüyor...


Taşların üçlüsü

Gerekli olanları bir araya toplamak

Dua: Ben imkânlarımın farkındayım! İhtiyacım olan aletleri, malzemeleri ve bana yardımcı olacak insanları etrafıma topluyorum. Hedefime ulaşmak için çalışacağım yeri arıyorum. İşe yarar bir planım var ve şimdi onu kullanmaya başlıyorum. Kendim için iyi bir şeyler yapmak adına ihtiyacım olan her şey bana geliyor. Her şeyin yapılabileceği ağaç ve balçığı, su ve ateşi, metal ve taşı kullanmam için bana sunan toprak anaya teşekkür ediyorum. Tüm bunların gücü, artık benimle birlikte.

Öğreti: Şu an üzerinde odaklandığın maddesel konu her ne ise, onunla ilgili her şeyi toplamaya başla. Seni destekleyebilecek ve gerekli spritüel gücü olan herkesi gözden geçir. Bu kişiler senin şu an üstlendiğin görevi senden önce çözmüş insanlar olabilirler. Bu kişiler belki de yapıcı gücüne ihtiyaç duyduğun, senin planlarını destekleyecek insanlar olabilir. Sadece dostların ve akrabalarına yönelme! Dışarıya açıl, fakat seni eleştirecek insanlardan, önyargılı kişilerden uzak dur!

Şimdi yeteneklerini test etme zamanı. Planını devreye sokmak için atılması gereken ilk ve acil adımı gözden geçir. Kararsızlıktan uzak dur ve hemen yapman gereken işe giriş. Bilgin çalışmaya başladığında artacaktır. Eğer özel bir eğitime ihtiyaç duyuyorsan, bu eğitim teorik olduğu kadar, pratik de olmalıdır. Böylece hayalini hemen gerçekleştirmeye başlarsın.

İhtiyacın olan her şey senin özünde mevcut. Arzuladığın her şeyi gerçekleştirebilecek güce sahipsin. Fakat gücünü ve yeteneklerini dış dünyaya açmadan önce, kendi içinde yol almasını ve yolun başlangıcını yapılandırmasını sağlamalısın.

Yapabildiklerini şimdi yap! Tüm coşkunu işin içine kat! Zaman içinde yaydığın enerji ihtiyacın olan her şeyi sana çekecektir. Kendine güven ve ilerle! Sen şu an başarının planlama aşamasındasın. Planına sıkı sıkı bağlan ve ihtiyacın olan desteği bul!

Sevgilerimle
Yurdahal

03 Şubat 2009

Şubat '09 Gökyüzü






Şubat'09 Gökyüzü yorumlarını

www.astroistanbul.com 'da okuyabilirsiniz.

Sevgiler
Yurdahal

01 Şubat 2009

Ay Taktikleri Uzman TV


Sevgili Arkadaşlar,


Uzman TV'de Ay Taktiklerine tekrar başladık. Aşağıdaki linki tıklayarak izleyebilirsiniz.




Sevgiler
Yurdahal

29 Ocak 2009

Algı Kapıları







ALGI KAPILARI

" Ne olurdu uyusaydın,


Ve ne olurdu

Uykunda Rüya görseydin?

Ne olurdu

Rüyanda Cennete gidip

Garip, güzel bir çiçek koparsaydın?


Ne olurdu

Uyandığında
Çiçeği elinde bulsaydın?

Ya sonra ne olurdu? "


Yukarıdaki dizeler '99 yılında Dharma yayınlarından çıkan "Büyücünün Yolu" adlı Deepak Chopra'nın kitabındandır. Merlin'in Arthur'a aktardığı dizelerdir. Çok sevdiğim bu dizeleri sizlerle paylaşmak istedim.


Sevgiyle kalın


Yurdahal

Dilek Çalışması


Sevgili Arkadaşlar,

Bu geceyarısı saat 12:00 de herzamanki gibi çekim yasası imgeleme çalışması yapıyoruz.
Detayları aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz. İsteyen herkes bulunduğu yerden katılabilir.

http://astroistanbul.blogspot.com/search/label/sifac%C4%B1n%C4%B1n%20yolu

Sevgiler

Yurdahal

Takdir edilmeyi kabul etmek


Sevgili Arkadaşlar,


İşte "Şifacının Yolu" destesinin bu haftaki kartı. Bakalım bu hafta bize neyi içselleştirip öğrenmemizi öğütlüyor. Keyifle okumanız dileği ile


Taşların onlusu


Takdir edilmeyi kabul etmek


Dua:
Gelişimimin bu döneminde bolca ödüllendirilmeyi kabul ediyorum. İyi bir hasat yapacağımı biliyorum. Çalışmalarımın meyvelerinin değerini bilen insanlar, benden övgüyle bahsediyorlar. Aldıklarımı kazandım ve hak ettim. İşlerimde karşılaşacağım bir sonraki deneyimlerimi tamamlamak adına yeterince enerjiye sahip olmak için, şimdi rahatlayabilir ve kendimi toparlayabilirim.


Refahımın bir parçasını benden daha aza sahip olanlara verebilirim. Şimdi benim yeni yeni ilgi alanıma girmeye başlayan hedefler için kendimde alan yaratabilirim. Bu çok tatminkâr bir dönem ve önümde daha da büyük özgürlükler var.


Öğreti: Artık keşfedildin. “Olasılıklar Pazarı”nda artık seninde bir yerin var. Kendi yerini buldun. Bu çok heyecanlı ve maceralı bir süreç olabilir. Belki de bir öğrencinin ya da müridin sakin hayatını arzuluyor olabilirsin. Muhakkak ki başarın senin şu an çok çalışmana ve üretmene sebep oluyor.


Dikkatli ol! Varoluşundaki gerçek değerleri bir düşün. Önceliklerini belirle. İçsel bilişin ve huzurun seni şu an bulunduğun yere taşıdı.Önceliklerini ihmal etmene sebep olacak arayışlar içine girme.


Sen bir zirveye ulaştın. Bu noktadan itibaren inişin başlayacağını asla unutma. Her yükselişin ardında bir iniş süreci başlar. Sende kaldığı sürece başarının tadını çıkar. Bu duygunun getirdiği olumlu etkiyi kendi avantajına dönüştür. Tekrar öğrenci olacağın bir sonraki döneme hazırlanmak için kendini sakin ve dingin bir şekilde hazırla. Tekrar öğrenci olduğunda, öğrenmenin bir üst boyutunda olacaksın.


Sevgiler
Yurdahal

24 Ocak 2009

ELEKİBAN

Sevgili Arkadaşlar,

Sevdiğim bir arkadaşımın pazarlamasını yaptığı bir sağlık ürününün tanıtımını yapmak istiyorum. Bu ELEKİBAN adlı bir ağrı gideren ve kas tutulmalarını önleyen, kısa sürede sonuç veren bir ürün olup, artık Türkiye’de satılmaya başlanmıştır.

Japonya Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı`nın izniyle 1972`den beri Japonya`da üretilen ve o yıldan beri Japonya’da satılan, ayni zamanda Kanada, Almanya, Avusturya, Hong Kong, Yeni Zelanda, Norveç, Almanya gibi dünyanın daha birçok ülkesinde satılan bir üründür. Japonya Sağlık Bakanlığı onaylı Elekiban’ın, Japonya’daki hastanelerde yapılan klinik çalışmalarda yan etkisinin olmadığı ve uygulandığı hastalarda olumlu neticeler alındığı ispatlanmıştır Kaslarda hissedilen sertlik, zorlanma ve yorgunluk sonucu ortaya çıkar.

Kas sertleştiğinde kan damarlarına basınç yaparak ve kanın düzgün dolaşımını engelleyerek laktik asit birikimine yol açar. Kaslardaki laktik asit; uyuşukluk, ağırlık ve gerginlik hislerine neden olur. ELEKIBAN, manyetizması sayesinde kaslardaki kan dolaşımını düzelterek kaslara esnekliğini yeniden kazandırır.

Kas tutulmaları ve ağrılarından şikâyetçi olan herkesin, masa başı isi olanların, sürücülerin, mimarların, sporcuların, ev hanımlarının kolaylıkla kullanabileceği ELEKIBAN; ortasında küçük bir mıknatısı olan manyetik bir yara bandı gibidir. Bant, ağrı olan veya tutulan bölgeye -omuz, bel, boyun, sırt, ayak- bastırılarak tıpkı yara bandı gibi yapıştırılır ve tutulmanın şiddetine göre bandın 2 ile 5 gün arasında bu bölgede kalması gerekir.

Aşağıda urun hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Çevremde kullanan arkadaşlarım var ve son derece memnun kaldılar. İlgilenirseniz Elekiban ile ilgili daha fazla bilgi için http://www.kastutulmasi.com/ 'a bakabilir ya da 90 212 2243177 ’ye telefon açabilirsiniz

Astroloji Hikayeleri


AĞUSTOS’TA DÜĞÜN VAR!


Bundan iki sene önce çok yakın bir arkadaşım ağır bir depresyon geçirdi. Sebebi sevemediği ve mutsuz olacağına inandığı birisi ile, tüm karşı çıkmalarına rağmen, kızının nişanlanıp evlilik hazırlıklarına girişmesi idi. Aile ne yaptı ise, kızı bu evlilik işinden vazgeçirememişti...


Çok sevdiğim arkadaşım Mukadder Altaylı'nın yukarıdaki yazısını okumak isteyenler, yazının devamına aşağıdaki linkten ulaşabilirler:




Sevgiler

Yurdahal

22 Ocak 2009

Vizyon


Şifacının Yolu

Sevgili Arkadaşlar bu hafta çektiğim kartın adı Vizyon. Ben bu kartı sevdim, sizlerinde zevkle okuyup karttaki çalışmayı yapacağınızı tahmin ediyorum.

Vizyon

Şifacının Enerjisi: Vizyon olarak algılananın gerçeğe dönüştürülmesi

Olumlaması: “ Benim kendi özüm sınırsız iyi olanın içinde çözülüyor. Büyük Ruh ve Ben biriz. Gördüğüm güzelliği alıyorum ve aktarıyorum.

Kartın aktardığı: “ ben bu dünyadaki işlerimin hedefini gösteren bir vizyon alıyorum. Bu yüzden kendimi yaradılışın yüce hayrına teslim edebilecek konumdayım. Bireysel bir ego olduğum ve başkalarına mal olan bir varoluş yaşamam gerektiğine dair yanılmaların üstesinden geldim. Ben başkalarındayım ve başkaları da bende.

Artık benim için öncelikle başkaları tarafından anlaşılmak değil, benim başkalarını anlamam önemli. Benim özüm kendimi yaradılışın büyük planına teslim olmaya hazır. Benim arzularım insanlığın tamamlanmışlığa olan özlemi ile özdeşleşmiş durumda. Bu dünya üzerinde kendi küçük cennetimi yaratarak yaradılışın tamamlanmasına katkıda bulunuyorum. Artık karışıklık yaşamıyorum; hem kendime, hem de başkalarına hizmet ediyorum.

Her ne kadar başkaları kendi “ben”ini feda etmenin acı getireceğini söyleseler de, benim yüzümde acının ifadesini bulamazsınız. Oysa benim auram hayat dolu bir canlılığa parlaklığa sahip. Düşüncenin bu şekilde değiştirilmesi hiç de zor değil. Ben hayat ağacında tersine asılı duruyorum ve içsel olarak büyüyorum. Artı sembolünün yatay çizgisi bu dünya üzerindeki işlerimi temsil ederken, dikey çizgisi tanrı ile olan içsel uyumumu göstermekte. Benim bireyselliğim artık iyi olanı yapmak için bir alet, evrensel arzunun bir kıvılcımıdır. Hayata karşı duruşum tamamen değişti. Ben artık olayları başkalarının gözünden görebilecek durumdayım. Ben Yaratanın gözlerinden bakarcasına görebilirim. Bir zamanlar bildiğim hayat/yaşam kavramı altüst oldu. Bütünün iyiliği bunda sonra benim en yüce hedefim. Ben bilme halinin derin sularına bakabildim ve dönüştürüldüm.

Kişisel çalışma: Bugün yaşadıklarını gözden geçir. Aldığın kararlarda kendi özünün bağlı olduğu her birimin iyiliğini dikkate aldın mı? Kendi çevrenin iyiliğini göz önünde bulundurdun mu? İçinde bulunduğun grubun, topluluğunu dikkate aldın mı? Yoksa sadece kendinin küçücük bir parçası için mi çalıştın?

Alıştırma: Yanında huzur bulduğun bir partner seç ve onunla şu çalışmayı yap. Partnerinle karşılıklı oturup gevşemeye çalış. Partnerinin gözlerinin içine bak. Bakışların sakin ve sabit olsun, göz kırpma, bakışlarını sağa sola kaçırma. Bir süre sonra gözlerini kapa. Ruhsal gözünden bakarak karşındaki kişinin bedenine girdiğini imgele. Sen artık bir başkasısın. Onun gözlerinden bakarak kendini incele. O seni nasıl görüyor? O gözlerden dünya nasıl görünüyor? O bedende olmak nasıl bir his? O kişinin sen ne gibi bir ihtiyacını karşılayabilirsin? O senden ne isteyebilir? Onun umut ve korkuları nelerdir? Şimdi tekrar kendi bedenine geri dön. Gözlerin hala kapalı. Partnerinin derindeki özünün sana akmasını sağlamak için bir ışık köprüsü imgele. Bu ışık köprüsü senin üçüncü gözünden, onun üçüncü gözüne; kalbinden onun kalbine, boğazından onun boğazına doğru akarak oluşsun. Ne yaptığın üzerinde düşünme, sadece köprüyü oluştur. Sadece orada oturup ondan sana aktarılanları kabul et. Bununla birlikte kendini tanrısal olana aç. Yeterli olduğunu hissettiğinde ışık bağını yavaşça kes. Artık senin içinde var olan tanrısallığı algıla. Gücün akışını hisset.

Meditasyon: Meditasyon için olabildiğince yüksek bir yer seç. Oradan dünyanın nasıl göründüğünü imgele. Ne yapman gerektiğini görüyor musun? Gördüklerin senin görevindir.

İmgeleme: Kendini, göksel yeteneklerin aktığı bir kanal olarak imgele. Senden akan enerjiyi bir süre kendinde tut ve ona kendi bireysel enerjini de ekle. Ardından tüm bu yetenekleri başkalarına aktar. Bu hediyenin başkalarını nasıl etkilediğini gözlemle.

Gezegeni: Neptün

Sevgilerimle
Yurdahal



14 Ocak 2009



Haydi bir Dilek Tut! Hemen şimdi!


Her kim olursan ol, her ne dilersen dile, yorum bölümünden dileğini yolla, burada yayınlayalım. Çekim yasası senin dileklerin için de işlesin! Dileklerin bu sayfadan doğru adrese ulaşsın!
oldubil.blogspot.com 'a gir, dileğini yaz!





Olumlamalar hakkında










Sevgili Arkadaşlar,


Yıllar önce ilk bu konularla tanıştığımda ( sanıyorum 95 yılıydı), adı henüz çekim yasası olmayan , pozitif düşünce gücünü anlatan tek bir kitap vardı, sadece bir kitap. Ben kendim dahil, birçok arkadaşım, uygulamada hiç bir zorluk yaşamamıştık. Evirip çevirip aynı kitabı okuyorduk ve uygulaması çok kolaydı. İnancımız sağlamdı. Bunu ne yazık ki söylemek zorundayım ama, kişisel bilgi kirliliğine maruz kalmamıştık. Bir tek kitap vardı, içinde belli sayıda yöntem... kafayı karıştıracak başka hiç bir kaynak yoktu.


O zamanlar Rei ki Türkiye'ye yeni gelmiş. Rei ki 2' den öte gitmiyor du. Rei ki 2 alan master oluyordu. O da değişti.


Bazen bilgi bolluğu kirlilik mi yaratıyor diye soruyorum kendi kendime.

Birçok kaynak, bir çok yöntem. Oyuncakçıda o oyuncaktan diğerine koşturmaktan başı dönmüş çocuklar gibiyiz. Günümüzde bu kadar çok yöntem olmasına rağmen, başarı oranı o kadarda yüksek değil sanki...neyse bilemiyorum..


Arkadaşlar kendi düşüncelerimi sesli ifade etmek istedim.


Sizden ricam, bir yöntem seçin; size kendinizi iyi hissettirecek bir yöntem. Ve onu uygulayın! Uygulamaya başladıktan sonra, bence dileklerinizi gerçekleştirmeyi öğrenene kadar diğer yöntemlere kulak tıkayın ve bu konuda kitaplar okumayın. Başardıktan sonra kendinizi tüm kaynaklara açabilirsiniz.

Tüm bunlar kişisel fikrim.


Paylaşmak istedim


Sevgiler

Yurdahal

İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı

Yeniden bir Perşembe gecesine yaklaşıyoruz. Geceyarısı saat 00:00 da dileklerinizle birlikte imgelemeye hazır olun.

Sevgiler

Yurdahal

Toprak her zaman verimlidir- Tamamlanmış Taş


Şifacının Yolu destesinden bu haftanın kartı:


Toprak her zaman verimlidir- Tamamlanmış Taş


Dua: Ben iyi bir yaşam sürdüm. Güç ve zenginlik bana birçok şey öğretti. Ben onların kaynağını tanıyorum. Her varlığın içinde olan yüce ruh onların kaynağıdır. “Almak” sadece “vermek” pınarından fışkırır. “Sevilmek” ise “sevmek” pınarından gelir. Bol ve zengin bir hasat kaynağı ise tohumları ekmektir. Bu sözleri sana aktarıyorum, çünkü senin de benim gibi olmanı istiyorum. Hayatını yoğun yaşa, çünkü hayat bir lütuftur. Koşulsuz sev, çünkü sevgi kutsaldır. Eğer kendi gerçek özüne sadık kalırsan, her şeye sahip olabilirsin. Kendini bul ve onu geliştir- görevini yerine getirmek için yapman gereken tek şey budur. Ben bunu öğrendim ve bu taşların öğretisidir. Bu benim sana aktardığım bilgeliktir. Yeryüzünün tüm lütufları seninle olsun.

Öğreti: Bulunduğun yerden cennetin sonsuz verimliliğini görebilirsin. Herkes için yeterince vardır. Artık elinde son derece cömert olma fırsatına ve niye böyle olduğunu öğretecek güce sahipsin. Bu bilgiyi başkaları ile paylaşabilirsin.


Eğer her varlığı ve hayatın her kaynağını önemsemeseydin, şimdi bu konumda olamazdın. Ulaştığın yere nasıl geldiğini açıkça anlat, bu sayede başkaları da kestirme yolları öğrenmiş olur. Toprak ana doğası gereği birçok hazineyi içinde barındırır. Sen onunla bir olup, onun kurallarına göre çalışmalısın!


Eğer hayatın kaynaklarını etkileyen evreleri anladıysan ve sahip olduklarını doğru şekilde kullandıysan, sen bir bütün olarak sağlıklısın demektir. Artık daha ağır ve yorucu çalışmak zorunda değilsin.


Sen bu dünyada olgunlaşma dönemindesin. Sadece daha derin bilgeliğe ulaşmak için çaba harca: ekolojik gelecek, spritüel tamamlanma, ruhsal ve bedensel sağlık yolu seni derin bilgeliğe götürecektir. Olgunlaşmayı, sonbaharın ihtişamı ve dingin kış olarak gör! Bedenine aldığın her şey, seni bir sonraki hayatına hazırlayacaktır.


İlkbaharda yeryüzü yeni bir hayata başlar. Bu senin içinde geçerlidir. Geçen dönemde kendine ne kadar içsellik kattıysan, ilkbahar toprakları senin için o kadar verimli olacaktır. Yeni hayatın, eski hayatının içinden doğacaktır. Hiç durmadan öldüğünü unutma! Bedenin her yedi yılda neredeyse hücrelerinin tamamını yeniler. Yeni hücrelerin sürdürdüğün hayat kadar sağlıklıdır.
Sezgilerin senin içinde yaşıyor. Sen taş, toprak, bitki ve besin oldun; sonra yeniden kendini oluşturdun. Senin öğrendiklerin yine senden sonra gelecek olan “sen”i yapılandıracaktır. Gelecekte, bugün yaptıklarının getirilerini yaşayacaksın. Bu döngünün mucizesi üzerinde düşün!

06 Ocak 2009

Arayış içinde olan


Bu hafta "Şifacı'nın Yolu" destesinden "Arayış içinde olan" kartı çıktı. Bu karttaki bilgiler diğerlerinden birz daha farklı bölümlerden oluşuyor. Bakalım bu hafta ne üzerine yoğunlaşmamız gerekiyor? İşte yeni Kartımız:


Arayış içinde olan


Enerjisi: içsel ışığını bulmak

Olumlaması: Benim hayatım, benim başkalarıyla olan ilişkilerimin aynasıdır. Davranışlarım ve sözlerim Büyük Ruh’un yardımıyla bedenleniyor.

Anlamı: “Ben arayış içinde olanım. Kendi kaderimin yöneticisiyim. Gözlerimle gördüklerimin sebebini öncelikle kendimde arıyorum. Çünkü dışarıda gördüğüm dünya, bana ruhumda neler olduğunu gösterir. Ruhum benimle resimler aracılığı ile konuşuyor. Bana neyin mümkün olduğunu söylüyor. Yüksek benliğimde geçmiş ve geleceğin yazılı olduğu kitabı barındırıyorum. Meditasyon yaparken bu kitaba giriş yapma hakkına sahibim. Olan her şeyi soruyorum ve içimdeki bilgiyi görmemi engelleyen perdeyi kaldırıyorum.

Ben ruhsal olarak bakir yaratıcılık ve olasılıkların döllenmemiş tohumunu taşıyorum. Bana faydası olmayan her şeye “Hayır” demeyi öğrendim. Sadece beni geliştiren ilişkilere ve tecrübelere “Evet!” diyorum. Ben onun fazlarını, etkilerini ve yaşam dönemlerini inceleyen Ay’ın çocuğuyum. Hassasiyeti ve tepkileriyle benimle iletişim kuran bedenimden öğreniyorum. Ben hayatımı ve değişimlerimi gözlemliyorum. Özümün aynasında tanrının yansımasını görüyorum.

Kendine açıkla: Bugüne kadar yaşadıklarını 7 yıllık dönemler halinde gözden geçir. Hayatını maddeler halinde listelediğinde, döngülerin içinde dikkatini çeken bir kalıp var mı? Her yaşını rakam olarak kâğıda yaz ve her yaşının yanına o yıla ait en önemli olayı not et. Ne dikkatini çekiyor?

Çalışma: Ay fazları ile bedensel reaksiyonlarının arasındaki bağlantıyı gözlemle. Arada bir bağ kurabiliyor musun?

Meditasyon: Yere uzan ve gözlerini kapa. Şimdi zihninle teker teker bedeninin her bölgesine rahatlaması ve gevşemesi için komut ver. Bunu yaparken bedeninin her bölgesinin farkına varacaksın. Dindin ve huzurlu bir şekilde nefes alıp/vermeye devam et. Şimdi bedenini n her bölgesinin büyük bir kütüphanenin bir odası olduğunu düşün. Bu kütüphanede tüm sorularının cevapları var. “Kütüphane beden”indeki her hücre, bilgilerle dolu yeni bir kitap. Kütüphanede herhangi bir yerde dur ve bir kitabı eline aldığını imgele. Onu okuduğunu imgele…

İmgeleme: Her zaman yapmak istediğin şeyleri yaptığında, nasıl bir görüntüye sahip olacağını imgele. Sana bu başarıyı sağlayacak araç, gereç ve özelliklere odaklan. İmgelerken her türlü küçük detaya önem ver. Üzerindeki giysi nasıl? Ne renk? Yanında bir var mı?Kim var? Başarı olduğunda çevren nasıl? Kimler seni tebrik etmeye ve desteklemeye geliyor? Kimlerden bir şeyler öğrendin?

Bu imgelemenin sonunda ( yaklaşık 15 dakika yeterli olacaktır), gerçek hayata döndüğünde “o başarılı sen”in, yeni “Sen”in yapacağı herhangi bir şey yap.

Ardından tekrar aynı imgelemeyi baştan yap. Bu sefer kendine şunları sor: Kendimi nasıl hissediyorum? Neredeyim? Bulunduğum yere nasıl geldim? Buraya gelirken hangi zorlukların üstesinden geldim? Bulunduğum yere ulaşmak için hangi öz değerlerimi kullandım?

Bu çalışmayı da yaptıktan sonra dışarı çık ve yeni “Sen” olarak davranışların daha bilinçli ve güven dolu olsun.

Gezegeni: Ay

Renkleri: ipeksi, yumuşak koyu mavi tonları, gece mavisi

Sevgiler

Yurda Hal

www.astroistanbul.com

03 Ocak 2009

"İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı" ile ilgili


Bu yazımı aktif olarak yazdığım www.hayatimdegisti.com isimli foruma da gönderdim. Oradaki arkadaşlarla bir gün ve saat belirledik. Hep birlikte olumlamalarımızı aynı anda imgeleyip evrene yollayacağız.

Aranızda katılmak isteyen varsa detaylar aşağıdaki gibi;

Her hafta Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece tam gece yarısı hepbirlikte 10 dakika süresince bir isteğimiz üzerine odaklanıyoruz, isteğimizi imgeliyoruz. Ona sahipolmanın hissini içimizde hissediyoruz. (herkes kendi isteğine odaklanıyor).

Ardından isteğimizi yazarak onu sabitliyoruz.

Sonra katılımda bulunan, destek veren tüm arkadaşlarımıza içimizden teşekkür ediyoruz ve onların da isteklerinin gerçekleştiğini bildiğimizi hissediyoruz.

Ve isteğimizi serbest bırakıyoruz, unutuyoruz.

İlk haftalarda küçük isteklerde bulunmaya özen gösterelim. Bunu forumda da yazdığımda forum üyesi bir arkadaşım büyük isteklerde bulunsak olmaz mı diye sormuştu. Sizlerinde aklınıza bu soru gelebilir düşüncesi ile ona verdiğim yanıtı burada sizlerle paylaşmak istiyorum.

"Küçük dilek kısmına gelince; haklısın ben de bu yola büyük isteklerle başladım ve her biri gerçekleşti, hatta bunları evrene bağlanmayı yeniden hatırlayın isimli yazılarımda da paylaşmıştım.
Küçük dilekle başlayın dememde belirgin bir neden yatıyor. Çevremde bana danışan bir çok insan var, bunların bir kısmı büyük dileklerde bulununca, "olmayacak" düşüncesini de dilekleriyle beraber kodluyorlar. Tabii ki bu durumda "olmayacak" dileği ağır basıyor. Bu durmda zihinlerine verdikleri mesaj ise "ben bunu başaramıyorum" oluyor. Zihnimizi bu tür programlardan korumamız adına dileklerinizi küçük tutun dedim. yani amaç öncelikle zihnimize başarımızı göstermek. Yıllardır olumsuz düşüncelere odaklı yaşamış zihnimizin kabuğunu kırıp, onu başarı ile tanıştırmak. Aramızda motivasyonu yüksek arkadaşlar var muhakkak ve onlar zaten yolu biliyor, uygulamada herhangi bir zorluk çekmiyor. Ben daha çok zorluklarla karşılaşan arkadaşların bu yolla güven kazanacaklarını düşünüyorum. Tabii bu arada, senin benim gibi ve daha birçok arkadaşımız gibi motivasyonu güçlü kişiler de bu eyleme katılırsa, oluşturacağımız ruhsal destek, her birimizin başarıya doğru ilerlemesini sağlayacaktır."

İlk çalışma 08.01.09'u 09.01.09'a bağlayan gece tam 00:00 da

Katılmak isteyenleri bekliyoruz

02 Ocak 2009


İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı


Pozitif düşünce, Çekim yasası, Olumlama, Kuantum düşünce tekniği… İsteklerimizi tezahür ettirmek için kullanabileceğimiz birçok başlık var. Ben de tüm bu konularla ilgili 8 ki hepsi aynı konudur) kısa bir kullanım kılavuzu hazırlayayım dedim. Sonuç olarak ortaya şu çıktı:

1) Öncelikle küçük isteklerle başla. Böylece zihnini isteklerinin gerçekleşeceğine ikna edersin. Hiç bir şey başarının kendisinden daha başarılı bir etki bırakmaz zihninin üzerinde. Başarı ise hayatına yeni başarıları çeker. Böylece başlangıç adımın kolay netice verir ve daha da büyük isteklerinin gerçekleşeceğine inanır.

2) İsteklerini doğru formüller halinde evrene sunmalısın. Şimdiki zamanda istemek tek doğru kuraldır. “Ben sağlıklıyım”, “Ben zenginim”, Benim mükemmel bir ilişkim var”, Ben sevdiğim bir ortamda, sevdiğim işi yapıyorum” gibi cümleler olmalı. “…olacak”, “…sevecek” gibi cak/cek ‘le biten cümlelerden uzak dur. Aksi takdirde sadece isteme durumunu istemiş olursun ki, bu da sana sürekli isteme halinden başka bir şey getirmez.

Olmuş gibi davranmalısın. İstediğin her neyse, ona sahipmiş gibi yaşamalısın. İsteğinin gerçekleşeceğine dair olumlu bir ruh hali içinde olman önemli. Böyle davranırsan motivasyonun artar. Hayatına doğru olayları da beraberinde çekmiş olursun.

Olumsuz ekler içeren cümlelerden kendini arındır. Engel olmaya çalıştığın şeyleri andıkça onları da hayatına çekiverirsin. Enerjini sahip olmak istemediklerine değil, sahip olmak istediklerine yönlendir. Unutma korkular, korktuklarını hayatına çeker. “ hasta olmak istemiyorum” dediğin an hastalığı çekersin. Ağzından dökülen kelimelerin bilincinde ol. “Ben sağlıklıyım!” de.

Bir şeyi var etmemeyi değil, bir şeyi var etmeyi becerebiliyorsun. Bu yüzden sadece var etmek istediklerine odaklan, var etmek istemediklerine odaklandıkça içini korkuyla doldurursun.
Sakın ola, bir şeyi önlemek adına kurulmuş cümleler kullanma. Bunu yapamazsın. Tam tersini ise uygulayabiliyorsun. Demek ki yalnızca olumlu cümleler kuracaksın. Hiçbir cümlen yok etmeye yönelik olmayacak.
“Ben sağlıklıyım!” cümlesi kısa ve öz bir emirdir. Böyle bir emirle evrene hastalığına ilgilendiğini değil, sağlığınla ilgilendiğini gösterirsin.

3)İsteklerini yaz. Yazdıkça onları beyan etmiş olursun. Yazdığın andan itibaren isteğin maddeye dönüşmüştür. O senin sabit ve kesin isteğin haline gelmiştir. Yazınca isteğin sarsılmaz ve kesim bir forma bürünmüştür.

Yazılmış isteğin gerçekleştiğinde onu kolayca takip de edebilirsin. Gerçekten istediğini mi elde ettin? Yoksa onu tekrar formüle mi etmelisin? Bunu sadece yazdıysan görebilirsin. Yazarak tüm bunları uygulaman daha kolay olacaktır. Bunun için ister bir ajanda, ister bir defter kullanabilirsin.
Formüllerin kısa, öz, net ve kesin olsun. İsteklerini ne kadar doğru iletirsen, karşılığını o kadar doğru alırsın. Kısa ve öz formüller üretirken, isteğin üzerinde düşünmek orunda kalırsın ve bu sayede onun özüne inebilirsin. İsteğinin özüne inmek onun gerçekleşme süresini hızlandırır.

4) muhakkak teşekkür etmelisin. Teşekkür ederek iyi olan her şeyi çoğaltırsın, hayatına bolluk bereket gelir. Teşekkür ederek hayatını gözden geçirirsin ve hayatındaki güzel gelişmelerin farkına varabilirsin. Bu sayede elde ettiklerine ve sahip olduklarına hak ettikleri dikkati ve değeri vermiş olursun. Dikkatini neye verirsen, enerjin peşinden gider. Hayatındaki tüm iyiliklere ve güzelliklere teşekkür ettikçe dikkatin enerjin o yöne akar. Şükredeceğin, teşekkür edeceğin şeyler artar.

Teşekkür ettikçe isteğini şimdiki zamanda tutarsın. Nasıl ki duanın sonundaki “amin” duayı doğrulayan ve kesinleştiren bir şeyse, isteklerinde de teşekkür ve şükretmek aynı etkiyi yaratır. Dua etmek ya da bir istekte bulunmak birbirinden çok farklı konular değildir. Her iki koşulda da dünya üzerinde beş duyunla tanıdığın “sen”den daha yüce bir mertebeye sesleniyorsun.

Ayrıca unutma teşekkür etmek endişeleri ve korkuları ortadan kaldırır. Kendine güvenin artar. Unutma arkadaşlarından bir istekte bulunduğunda bile, daha isterken yapacağından emin bir şekilde teşekkür ediyorsun. Teşekkür ederek siparişini teyit etmiş olursun. İsteğini mühürlersin, imzalarsın.

5) Endişe etmeyi bırak ve yüreğini güven duygusu ile doldur. Endişe her zaman kesin bir istektir. Bir istekte bulunduktan sonra endişe duyarsan, evren o isteğini istemediğini düşünecek. Yani birinci siparişin isteğin iken, ikinci siparişin isteğini iptal etmen olacaktır. Her zaman başarılısın, sadece hangi isteklerinin daha baskın olduğunun farkına var. İstediğin her hangi bir şey mi, yoksa endişen mi daha baskın bir istek?

Başarıya inanmazsan başarılı olamazsın. Başarısızlığa değil, başarıya odaklan. Başarısızlığa odaklandığında da başarılı olacaksın tabii ki. Fakat bu durumda ödülün başarısızlık olacak!

6) Sessiz olmayı öğren. Bir istekte bulunduysan bunu kendine sakla, onun enerjisini kimsenin ağzına sakız etme. Sırrını saklayabilirsen onu başkalarının olumsuzluklarından, şüphelerinden, hatta kıskançlıklarında uzak tutmuş olursun. Bırak başkaları gerçekleşene kadar isteğinden haberdar olmasın.

7) İsteğini unut! Böyle yaparsan siparişini iptal edebilecek endişelerinden de kurtulmuş olursun. Ayrıca unutursan o yüce mertebeye güvendiğini de göstermiş olursun. Geçenlerde “Var mısın? Yok musun?” programına 50 Cent konuk olmuştu. Acun ona “artık çok paran var, paraya karşı yaklaşımın nasıl?” gibilerinden bir soru sormuştu. 50 Cent ise, fakir olduğu zamanlarda en çok parayı düşündüğünü, fakat insan çok paraya sahip olunca parayı değil, hayatta neler yapmak istediğini düşündüğünü söylemişti. Bu söz sana örnek olsun. Eğer zengin olmak istiyorsan zenginmiş gibi davran, paraya sahip insan (eğer bankacı değilse) zamanını parayı düşünerek geçirmez.

8) tesadüflere gözün açık olsun. Evrenin isteklerini hangi yollarla gerçekleştireceğini bilemezsin. Hatta çoğunlukla senin aklına bile gelmeyen bir yolu kullanacaktır. Gözünü, kulağını dört aç ve uyanık ol. Böyle yaparsan seni isteğine götürecek tüm bilgilere kavuşursun. Sezgilerinin seni yönlendirdiği tarafa doğru git. Sana mantıklı gelmese bile, evren sana senin tanımadığın bir yol ile ulaşmaya çalışıyor olabilir.

9) Gerçekten ne istediğini, yani büyük isteğinin ne olduğunu bulmak için çaba sarf et. Sana, senin doğana hiç uymayan bir istekte bulunmanın hiçbir mantığı yoktur. Sadece başkaları sahip diye istekte bulunma! İsteğin sana uygun olsun. Senin GERÇEKTEN istediğin bir şey olsun. Seni daha mutlu, daha sevgi dolu kılacak bir şey olsun. Her gerçekleşmiş istek senin hayatını değiştirecektir. Bu yüzden isteklerinde dikkatli ol! Onlar seni gerçekten gitmek istediğin yolda ilerleten ve yardımcı olan istekler olsun.

10) birlikten kuvvet doğar. Kendine bir arkadaş grubu edin. Bu grupla birlikte her hafta bir gün ve saat tayin et. Bir arada olmasanız bile, isteklerinizi aynı anda evrene yollayın. Bir birinizin isteklerini merak etmeyin. Sadece birlikte istemenin gücünü hissedin. İşe yaradığını göreceksin.



Sevgilerimle
Yurdahal
02.01.2009 Bostancı saat 15.16

YENİ YIL


Yeni Yıl

Geçen Yıla minnet ve mutlulukla bakıyorum.
Geçtiğimiz yılın bana yaşattığı tüm deneyimlerine teşekkür ediyorum.
Sağlıklı ve huzurlu olduğum,
Yiyecek ve içecek bulduğum,
Her gün için teşekkür ediyorum.
Dost ve yakınlarımla geçirdiğim
Günler ve geceler için
Onların yardımları ve güler yüzleri için,
Benimle paylaştıkları zaman için
Teşekkür ediyorum.
Gelişmeme ve olgunlaşmama yardımcı olan,
Büyüklüğümü ve gücümü göstermeme izin veren
Tüm sınav ve zorluklara teşekkür ediyorum.
Birçok farklı insan tarafından bana
Sık sık sunulan sevgi ve yakınlık için
Teşekkür ediyorum.
Yüzümdeki gülümseme, zihnimdeki uyanıklık
Ve başkalarına verebildiğim sevgi için teşekkür ediyorum.

Zihnim bu düşüncelerle doluyken ve minnettarlığımın
Zenginliğini taşırken, artık dikkatimi gelen yeni yıla çeviriyorum.
Sıradan bilincimin dışındaki varlığım,
Her şeyin benim en yüce iyiliğime göre oluşacağını biliyor.
Ben, korunup kollandığımı biliyorum.
Ben dünyamı daha iyi ve daha güzel şekillendiren
Olumlu düşüncelerimi biliyorum.
İçimden taşan şansı ve bereketi şimdiden hissediyorum.
Şansım, şimdi şu an başlıyor.
Şu an harika dünyamı yaratmaya devam ediyorum.
Dünyamı değiştiriyorum,
Dünyamı zenginleştiriyorum.
Etrafımı saran sevdiğim her şeye ise
Enerjimi vermeye devam ediyorum.
Güzelliklerle ve içsel zenginliklerle doluyum.
Tüm bunlar bana dış dünyamdan da geri yansıyor.
Ben kendimle ilgilendikçe, benimle ilgileniliyor,
Bana ihtiyaçlarım veriliyor.
Ben kendime yakın oldukça,
Çevremdeki insanlarda bana yakınlar.

Bu gelen yıl yolumda ilerlemem,
daha olgun, daha bilinçli
ve daha uyanmış olmam için bir adım.
Adım adım, basamak basamak
Öz benliğime yaklaşıyorum
Tüm o harika fikirlerim ve arzularım
Artık bedene bürünüp gerçekleşiyorlar.
Sevgiler
YurdaHal
00:52 02,01,09 Bostancı