30 Nisan 2010

Okların İkilisi – Kendinize Yüksek Hedefler Belirleyin

Okların İkilisi – Kendinize Yüksek Hedefler Belirleyin


Duası: Ben ruhumun haritası üzerinde çalıştım. Kendi dünyamın sorumluluğunu almaya hazırlanıyorum. Her ne kadar hayranlıkla dolu olsam da, en yüksek hedefi görebilmek için sükûnetimi koruyup, bilinçli hareket ediyorum. Tüm hareket sebeplerim açık ve net. Herkesin iyiliği için, en iyi olana ulaşma çabasındayım. Yolumun kesiştiği insanların yardımlarını kabul ediyorum. Sevgi yoluna kalbimi koyuyorum. Herkes için hem içsel, hem de dünyasal zenginlik diliyorum. Hedeflerimi, sıradan düşünce biçimlerinin çok ötesine yerleştirdim. Büyük Ruh! Senin azmin ve arzun, içimde en büyük hedef olarak yaşıyor. Şimdi bana, ona nasıl ulaşacağımı göster!

Öğreti: En yüksek vizyonunuzu gerçekleştirmek için çaba sarf et. Başaıya odaklı ol. Dizginler senin elinde! Hiç kimse senin adına düşünemez. Başkaları öneriler, fikirler ve teoriler sunabilirler, fakat sadece sen karar verirsin. En üst otorite sensin, kendi ruhsal hayatının otoritesisin. Duyduğun, gördüğün ve öğrendiğin her şeyi, ya kabul edeceksin ya da iade edeceksin. Herkese ve her şeye hak ettiğini veriyorsun. Seni çeken ne ise, onu talep ediyorsun ve bu sayede ona senin hayatını etkileme gücünü veriyorsun. Gerçekten ulaşmak istediğin bir hedef için çalışırken, iyiyi kendine çek!


Kendine yüksek hedefler koyarak, yüksek benliğini yardıma çağırmış oluyorsun. O, gerçekleşmesini istediğini hayatına getiren transandantal Büyük Annedir. O, senin ihtiyacın olan girişimleri yaptığında devreye giren yanındır. Bir şey yaparken sadece anın tadını çıkarmak için yap. Bunu uygulamak için ruhsal disiplin gereklidir. Sen sükûnet içinde dinlenirken, bilgeliğin sana gelmesine izin ver. Çalışırken kullanman gereken gereçleri incele. Sahip olduğun gereçlerle oyna. Şimdi her hangi bir sonuç üzerine odaklanma. Bugün sadece sahip olduğun akılcı imkânlarla ilgilen ve bu şekilde içsel huzuru yakalayıp yakalayamadığını gözlemle. Sahip olduğun her şey, sana kendi düşüncelerin tarafından verildi. Başkalarının gittiği yol, büyük bir olasılıkla, senin hedefine giden yol olmayabilir. Varoluştaki benzersizliğine şükret ve kendi yoluna senin önünde açılması için izin ver. Kendi yaşam patikanın seni götürdüğü yoldaki ödülüne teşekkür et!

29 Nisan 2010

Yeni Ay ve Çekim Yasası (1. Bölüm)

Yeniay ve Çekim Yasası (1)

Okuyucularımın bir kısmı uzunca bir zamandır Yeniay ve Çekim Yasası'nı birlikte kullanarak yaptığım çalışmalardan haberdarlar. Bir süredir bu çalışmalarımı "Ay Taktikleri ve Çekim Yasası" seminerlerimde paylaşmaya çalışıyorum.

Şimdi, bu çalışmalardan haberi olmayan ya da haberi olup yeterince bilgiye sahip olamayan okuyucularımla isteklerinin, dileklerinin ya da yeni girişimlerinin ilk tohumlarını ne zaman atabileceklerin bazı püf noktalarını paylaşmak istiyorum. Başlıyoruz:
Her yıl 12 Yeniay dönemi yaşamaktayız ve bu Yeniay'ların her biri farklı bir burçta gerçekleşmekte. Yeniay'ı bir enerji tohumuna benzetebiliriz ve Yeniay hangi burç içinde gerçekleşiyorsa, o burcun enerjisini içinde barındırmaktadır. Yıl içerisinde her seferinde farklı bir burçta gerçekleşen Yeniay, bize 12 ay süresince farklı istekler ve başlangıçlar için önemli fırsatlar sunmaktadır...

Haberin devamını Yeni Aktüel dergisinin 216. sayısında bulabilirsiniz!

Sevgilerimle

Yurda Hal

Yazılamayan Zaman



Yazılamayan Zaman

Herşeyi yazarım da
zamanı yazamam -
o yazar çünkü
beni.

Yazar beni
yavaş yavaş
özenli -
azalta azalta
görkemli -
sanki
dolduracakmış
olduracakmış
gibi.

Halbuki
sıyırıp düşürmüştür
tırnağımdaki çürüğü
parmağımdaki yarayı
kabuk kabuk
geçirmiştir -
geçerken, sanki
çoğalta çoğalta
yazarak
beni:
özenli
görkemli

Oruç Aruoba

Umut Hep Olmalı



UMUT HEP OLMALI....


Yaşama küsme hakkınız yoktur.
Neden böylesine mutsuzsunuz ?
Nasıl bu denli karamsar olabiliyorsunuz ?
Belki işinizden memnun değilsiniz,
belki çevrenizden...
Maaşınızı az buluyor,
ya da kendinizi beğenmiyorsunuz...

Oysa...
Öylesine değerlisiniz ki.
Örneğin gözleriniz...
Gözlerinizi kaça satarsınız?
1 trilyon?
2 trilyon?
5 trilyon?
Satarsınız...
İşte zenginsiniz...

Ama...
Bu servetle erişeceğiniz dünyayı görmedikten sonra,
paranın bir değeri var mı?

Ya da derdiniz para değil...
Başarı ve saygınlık.

Size gözlerinizin karşılığında bulunduğunuz şirketin
genel müdürlüğünü verseler kabul eder misiniz?
Cevabınız "Hayır" değil mi?

O halde siz; aslında hem zengin, hem başarılısınız.
Yeter ki,
Tanrı'ın size verdiği bu değerlerin bilincinde olun.
Bunları görebileceğiniz bir başarı için hayata geçiriniz.
O halde....

Asla Umutsuzluk Yok !

Leo Buscaglia

27 Nisan 2010

Meditasyon




Birçok arkadaşımdan ne tür meditasyon yapmaları gerektiğine dair sorular alıyorum. Benim düzenli olarak uyguladığım çakra meditasyonunu, yıllar önce sitemde yazıp paylaşmıştım. Bu meditasyonu sadece sabahları değil, bazen enerjimi yükseltmem gerektiğini hissettiğimde de uyguluyorum. Çok işe yaradığını söyleyebilirim.
Hatta bazen Nil Gün'ün Çakra meditasyonu CD'sini takıp aşağıdaki uygulamaları, bu CD eşliğinde yaptığım da oluyor. Eğer enerjinizi dengelemeye ihtiyaç duyarsanız, bu meditasyonun çok işe yaradığını söyleyebilirim.

Ayrıca bir de Affetme Meditasyonu için www.simdidegis.com'dan Çiğdem Atabey'in sevgi dolu sesi ve yüreği ile hazırladığı affetme meditasyonu CD'sini de tavsiye ederim. Benim özellikle gece yatarken dinlediğim baş ucu CD'lerimlendir.

Şimdi gelelim Çakra Meditasyonuna:

Mudraların desteği ile Çakra Meditasyonu


Çakraların işlevlerini yükseltmek ve uyumlu çalışmaları için kullanılabilecek bir çok metot söz konusu. Ben özellikle kendi kullandığım ve çok faydasını gördüğüm bir yöntemden bahsetmek istiyorum. Bir zamanlar İnternet’te bulduğum bu metot Getrud Hirschi’nin kitabındaki murdalarla desteklenmiştir. Her sabah yataktan kalkar kalkmaz ya da günün herhangi bir saatinde ihtiyaç duyduğunuzda yapabileceğiniz bir meditasyondur. Bahsi geçen mudraları meditasyon esnasında mutlaka yapmaya gayret edin böylece tüm çakralarınız arasındaki uyum üst seviyede olacaktır.

Öncelikle bir sandalyeye oturup gözlerinizi kapatmalısınız. Dikkatinizi tamamen nefesinize verin. Yavaş ve derin nefes alın. Nefes alırken özellikle diyaframdan nefes alın (nefes alırken karnınız şişmeli). Şimdi ayaklarınızdan aşağıya kök saldığınızı ve toprağın içine doğru büyüdüğünüzü imgeleyin. Derinlerde bulunan verimli topraklara bağlanın, kökleriniz derinlere ulaşsın. Yavaş ve derin nefes alın, gevşeyin ve toprağı hissedin.
Üzerinde çalışmaya başlamadan önce çakralarınızı arındırmalısınız. Bunun için gökyüzünde beyaz bir ışık küresi ve bu ışık küresinin gelip tam başınızın üstünde durduğunu imgeleyin. Beyaz ışık küresinden akan ışık seli önce taç çakranızı temizliyor ve blokajları ortadan kaldırıyor. Ardından üçüncü gözünüze doğru akmaya başlıyor ve temizliyor, blokajları ortadan kaldırıyor. Böylece sırasıyla boğaz, kalp, göbek, kuyruk sokumu ve kök çakranıza kadar ışıkla arınma işlemine devam edin. Sonunda ayaklarınızdan köklerinize ve oradan da toprağa doğru aktığını imgeleyin. Işık küreye arındırdığı için toprak anaya da kabul ettiği için teşekkür edin.
Bundan sonraki aşamada kök çakranızın hizasında bir cam küre imgeleyin ve aynı aşağıda belirtilen kök çakra mudranızı yapın. Kürenin yavaşça kırmızı ışıkla dolduğunu imgeleyin. Dolduğunda ise kuyruksokumu çakranıza yönelin ve hizada bir cam küre imgeleyin ve yine aşağıda bu çakra için belirtilen mudrayı yapın ve kürenin turuncu ışık ile dolmasını bekleyin. Bu işlemi sırası ile aşağıdan yukarıya doğru taç çakranıza kadar, yedi temel çakra bölgenize uygulayın.
Biraz daha yavaş ve düzenli nefes almaya devam ettikten sonra istediğiniz zaman meditasyonunuzu bitirebilirsiniz.

Aşağıda tüm çakralar için meditasyon esnasında gerekecek renkleri ve murdaları bulabilirsiniz.

Kök Çakra Rengi : Kırmızı
Kök Çakra mudrası: Eller gevşek yumruk haline getirilir, başparmaklar dışta kalır. Yumruklarınız kucağınızda, kök çakranıza yakındadır.

Kuyruk sokumu Çakra rengi: Turuncu
Kuyruk sokumu Çakra mudrası: Sağ el, sol elin içindedir, parmaklarınızla sıkmadan sağ elinizi kavrayın. Elleriniz kucağınızda ancak size kök çakrada olduğunda biraz daha uzaktır.

Göbek Çakrası rengi: Sarı
Göbek Çakrası mudrası: Başparmak ve ortaparmak uçlarını birbirine değdirin Ellerinizi sıkmayın gevşek bırakın. Ellerini kucağınızda, bir öncekinden biraz dahauzakta tutun.

Kalp Çakrası rengi: Yeşil
Kalp Çakrası mudrası: elleriniz göğüs hizasında bedeninize dokunmadan yatay durmalı. Avuç içleriniz bedeninize ve parmak uçları ise birbirine bakmalıdır.

Boğaz Çakrası rengi: açık mavi
Boğaz Çakrası mudrası: Ellerinizi birbirine yapıştırın. Parmak uçları yukarıya doğru baksın. Parmaklarınız boğaz seviyesinde olmalı

Üçüncü göz Çakra rengi: gece mavisi (lacivert)
Üçüncü göz Çakra mudrası: İşaret parmağı ve başmarmak uçları birbirine dokunur. Elleriniz kucağınızdadır.

Taç Çakra Rengi: mor
Taç Çakra mudrası: Eller, avuç içleri yukarıya bakacak şekilde açılır ve bu arada eller omuz hizasındadır (dua eder gibi)

Sevgiler
Yurda Hal

Burç Yorumları 29 Nisan- 12 Mayıs 2010


Gezegen Günlüğü


Yorumları lütfen öncelikle yükselen, sonra da Güneş Burcunuza göre okuyun.

Koç: İkili ilişkiler ve aşk konuları artısı ve eksisi ile bu iki hafta süresince hayatınızda gündemini koruyabilir. Harcama yaparken, içinde bulunduğunuz ekonomik koşulları muhakkak göz önünde bulundurmalısınız. Aşırı harcamaya meyilli olmanız, bütçenizi zorlayacak şartlar yaratabilir. Özellikle 4-8 Mayıs arası aşk, arkadaşlar, bütçe ve çocuklarla ilgili konularda gerginlikler yaşayabilir hatta kendinizi çıkmazda hissedebilirsiniz. Yakın çevrenizden, kardeş ya da akrabalarınızdan finansal destek alabilirsiniz.


Boğa: Genel anlamda kendinizi iyi hissediyorsunuz ve hayatınızdan keyif alıyorsunuz. Ancak iyimser havada olmanız olası gerginliklerden kaçmanıza yardımcı olmayabilir. Eviniz aileniz ve işinizle alakalı konularda zorlanacağınız iki haftalık bir sürece giriyorsunuz. Özellikle 4-8 Mayıs arası bu konular daha da dikkati üzerine çekebilir, sizi biraz bunaltabilir. Para ile ilgili girişimlerden iki hafta süresince uzak durmalı, finansal konularla Mayıs’ın 13’ünden itibaren ilgilenmelisiniz.


İkizler: Yönetici gezegeniniz Merkür’ün geri gitmesi, günlük hayatınızı altüst edebilir, hatta her zaman çok güvenilir olan kıvrak zekânız sizi yarı yolda bırakabilir. Önemli işlerinizi, ilişkilerinizi ilgilendiren önemli kararları Mayıs’ın 13’ünden itibaren ele almanız gerekmekte. Ufak tefek kazalara da açık olduğunuz bir dönemdesiniz. Özellikle 4-8 Mayıs arası gecikmeler, aksaklıklar söz konusu olabileceği gibi, hem yakın çevrenizle hem de yabancılarla ya da öğrenim ile ilgili iletişim problemleri yaşayabilirsiniz.


Yengeç: Sosyal olmak istediğiniz bir dönemdesiniz, ancak siz dostlarınızla daha çok vakit geçirmek isterken, bazı sorunlar yaşayabilirsiniz. Arkadaşlar ortaya çıkabilecek yanlış anlaşılmalar söz konusu olabilir. Eğer işinizin gelirini artırmak ya da işinizle alakalı destek almak istiyorsanız, bu iki haftayı atlatmadan bir girişimde bulunmamalısınız. Bütçenizi kontrol altında tutmalı ani harcamaların sizi sarsmamasına dikkat etmelisiniz. Özellikle4-8 Mayıs arası hayatınızdaki erkek figürleri ile yatırım konuları ile alakalı sürtüşmeler yaşayabilirsiniz.


Aslan: Fiziksel gücünüzün üst düzeyde olduğu bir dönemdesiniz. Ancak çabuk gerilebilen, sinirlerine gerektiğince hakim olmayan bir süreçte olmanız bu iki hafta süresince hem telaşlı, hem de kavgaya meyilli olmanıza sebep olabilir. Ayrıca kazalara yada ani ateşli hastalıklara açık olabilirsiniz.4-8 Mayıs arası iş, kariyer ve ikili ilişkilerinizde dikkatli olmalı, şartları zorlarken iyi giden düzeninizi bozmamaya özen göstermelisiniz.


Başak: Yönetici gezegeniniz geri harekette, bu yüzden özellikle yeni tanıştığınız insanlar tarafından yanlış anlaşılma riski taşıyorsunuz. Eğer öğrenim görüyorsanız, parlak ve keskin zekânıza bu aralar çok fazla güvenmemeli, çalışmalarınızı tekrar tekrar gözden geçirmelisiniz. Yabancılar, yurt dışı, uzak seyahatler ile ilgili konularda aksilikler yaşayabilirsiniz. Bu etkiyi özellikle 4-8 Mayıs arası daha yoğun hissedebilirsiniz. Aşk hayatınızda şimdilik olayları gidişatına bırakmanız ve tarafsızca gözlemlemeniz iyi olacaktır.


Terazi: İkili ilişkiler ve aşk konusunda takındığınız iyimser tavır karşınıza yeni fırsatlar çıkarabilir. Ancak arkadaşlıklar ile ilgili konularda bazı aksilikler, hatta gerginlikler yaşamaya hazır olmalısınız. Özellikle arkadaş çevrenizle borç/alacak konularında son derece tekinli olmalısınız. Eğer geçmişte bu tür problemler yaşadıysanız, şimdi kapanmamış konular tekrar gündeme gelebilir. İşinizle ilgili parasal beklentilerinizi bu iki hafta süresince askıya almalı, özellikle 4-8 Mayıs arası dost ve arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizde soğukkanlılığınızı muhafaza etmelisiniz.


Akrep: İkili ilişkilerinizde, partnerinizin iyimser tavrı sizi motive ediyor. Yine de işinize ve kariyerinize odaklı, hayattan bu aralar yüksek beklentiler içinde olmanız bazı sürtüşmeleri gündeme getirebilir. Gerek özel, gerekse iş ile ilgili partnerinizle iletişimsel problemler yaşayabilir, birbirinizi yanlış anlayabilirsiniz. 4-8 Mayıs arası ilişki, kariyer ve ev/aile hattında duygusal olarak gerilme riskiniz yüksek.


Yay: Aşk, evlilik ve ortaklık konularında kendinizi huzurlu ve keyifli hissediyorsunuz. Ancak işinizdeki kariyer beklentileri ve yoğun çalışma temposu sağlığınızı zorlayabilir. Eğer evliyseniz, eşinizin akrabaları ile ilgili beklenmedik sıkıntıların ortaya çıkmasına hazırlıklı olmalısınız. Aynı sıkıntılar, yüksek öğrenim ve günlük hayatın temposunda da ortaya çıkabilir. 4-8 Mayıs arası bu tür zorluklar daha da belirgin hale gelebilir.


Oğlak: Aşk hayatınızda bir yandan keyifli günler yaşarken, bir yandan da yanlış anlaşılmalar gündeme gelecektir. Eğer çocuğunuz varsa, onunla da aynı sorunları yaşayabilirsiniz. Bu dönemde yatırımlarınızı riske atmaya yatkınsınız. Bu iki hafta süresince, özellikle 4-8 Mayıs arası kesinlikle risk almamaya özen göstermelisiniz. Borç, kredi ya da kredi kartı gibi konularda, başkaları ile ortaklaşa kullandığınız paralarda risk almak zarar verebilir.


Kova: İlişkilerinizde partnerinizin bir süredir aktif ve yaklaşımcı havada olması, tutkularını size açıkça belli etmesi size keyif veriyor. Fakat bu dönemde karşı tarafın bu yaklaşımı sizi gerebilir hatta agresif bir hal alabilirsiniz. Evinizde olmaktan keyif alıyor, belki de ev ile ilgili bazı değişiklikler yapmak istiyorsunuz. Bu tür değişiklikler için içinde bulunduğumuz iki haftalık sürecin geçmesini beklemek daha mantıklı olacaktır. 4-8 Mayıs arası ev, aile ve ikili ilişkiler hattında gerginliklere hazırlıklı olmalısınız.


Balık: İçinde bulunduğumuz iki hafta süresinde yakın çevrenizle ilişkilerinizi artırmanın yollarını bulmaya çalışacak, bu anlamda farklı projelere ve çevrelere girmek isteyeceksiniz. Ancak yanlış atma riskinin yoğun olduğu bir dönemdesiniz. 14 Mayıs’ı beklemek sizin için daha yararlı olacaktır. Günlük temponuzu aşır artırmaktan kaçınmalısınız, aksi takdirde sağlığınızı riske atabilirsiniz. Özellikle 4-8 Mayıs arası sizi yoracak işlerden uzak durmalı, dinlenmeye özen göstermelisiniz.

Sevgiler

Yurda Hal


Çocuk ve Astroloji (Aktüel Dergisi Yazımdan Bölüm 1-2-3-4)



Çocuk ve Astroloji (Aktüel Dergisi Yazımdan Bölüm 1-2-3-4)

Anne ya da baba olan bilir; çocuklarımız hayatımızda her şeyden önce gelir. Kendi ihtiyaçlarımızı erteleyebilirken, onların bırakın ihtiyaçlarını, sıradan isteklerini bile yerine getirmek için elimizden geleni yaparız. Her şeyin en iyisini vermek, çocukken arzu edip de sahip olamadığımız her şeyi onların önüne yığmak isteriz.

Bizim çocuğumuz, en sağlıklı, en başarılı, en zeki, en çalışkan çocuk olsun, bizim hayal edip de yapamadıklarımızı yapsın isteriz. O adeta bizim bir uzantımız gibidir. Kendi başarısızlıklarımızı düzeltmekle mükellef, asla bizimle ( ve yıllar içinde çevremiz vasıtasıyla deneyimlediğimiz) aynı hatalara düşmemesi gereken, kendimize tattıramadığımız gururu ve saygınlığı bize tattırmak zorunda olan; kısacası kendi beklentimize göre mükemmel olarak adlandıracağımız bir varlıktır o. Bizim mükemmelimizi yaratmak zorundadır.

Her birimizin mükemmeli değişiktir; kimi çocuğu erken yaşta piyano çalsın diye uğraşır, kimi ise daha okula başlamadan okuma yazmayı öğrensin ister. Bazıları erkenden bir spor kulübüne miniklere yazdırmak için parçalanır. Herkes çocuğunun başka bir özelliği ile övünmek ister. Bu özelliği ise söz hakkına sahip olana dek ne yazık ki çocuk değil, egolarını tatmin eden ebeveynler belirler.

Çocuk ise eğer sevmediği bir şeyi yapıyorsa elinden geldiğince itiraz eder durur. Ağlama krizleri, sürüklenerek kapıdan dışarıya çıkarmalar, tepki olarak öksürmeler, kusmalar… Denemedikleri hiçbir şey kalmaz.

Ben olaya astrolojik olarak bakmak istiyorum. Her insan bu dünyaya gelirken kendine belli bir kalıp seçer ve bu kalıbın içine doğar. Bu kalıp olarak adlandırdığım şey, bireyin mührüdür ve sadece ona ait, ona özeldir. Bu özel mühür ya da kalıp bizim astrolojik haritamızdır.

Bir anne ya da baba (bazen çocuğu yetiştiren ve ona yakın olan fakat anne ya da baba olmayan biri de olabilir) çocuğu farkında olmadan kendi uzantısı gibi görür. Doğduğu gün kucağa alınan çocuğun bakıma muhtaç olması, nedense onun bir birey olarak algılanmasının önünde Çin Seddi gibi duvar örmüştür. Bu da yukarıda anlatmaya çalıştığım anne baba tipinin kucağına düşen minicik bir birey için aslında zulümden başka bir şey değildir. Çünkü o minicik bebek kendi hayat yolunu şekillendirecek gerekli alt yapıyı şekillendirmek yerine, ebeveynlerinin arzularını yerine getirmekle mükellef kılınır.

Artık çevremizde “7 çok geç” isimli kampanyaların afişlerini bolca görüyoruz. Bu afişler okul öncesi eğitimin öneminden bahsediyor. Evet, 7 yaş çok önemli, çünkü yedi yaşına kadar “hayatımızın kullanım kılavuzu” hazırlanıyor ve zihnimize yerleşiyor. Yedi yaşına kadar duygularımızın yönlendirdiği düşünceler, beynimizdeki nöron bağlantılarını kuran otobanları inşa ediyor. Evet, yanlış duymadınız otobanlar anne karnı dönemi artı ilk yedi yıl içerisinde tamamlanıyor. Daha sonra öğrendiğimiz ve ilave ettiğimiz her şey teferruat: tali yol, toprak yol, köy yolu vs. Asla otoban değil. İstersek yedi yaşından sonra otoban inşa edemiyor muyuz? Tabii ki edebiliriz, fakat bu otobanı inşa etmek hem daha çok zaman alacaktır, hem de eski yanlış otobanların kullanımdan kaldırılması (yanlış alışkanlıkların yıkılması) çok zahmetli bir iş olacaktır.

Astrolojinin en önemli gezegenlerinden biri olan Satürn, hayatımızda kalıcı olması gereken, ciddi ve önemli ne varsa onu inşa eder. Mesela sağlık astrolojisinde Satürn kemikleri ve cildi temsil eder. Yani en derinde, temelde bedenimizi ayakta tutan kemiklerimiz de Satürn’dür, bedenimizin sınırlarını ortaya koyan, maddesel bedenimizin nerede bittiğini bize anlatan cildimiz de Satürn’dür. Ruhsal ve psikolojik yapımızın temel taşlarını da bedenimizde olduğu gibi Satürn oluşturmaktadır. Satürn gezegeni doğum anında bulunduğu burç, ev ve açılarla belirli bir doğaya sahiptir. Bu doğası ise bize bir çocuğun hayatındaki disiplinin, temelinin ve sınırlarının hangi alanda olacağını,gücünü ve nasıl ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Satürn’ün doğum haritasındaki yerleşimine yapabilecek bir şey yoktur aslında, tüm haritanın kendisi nasıl çocuğun mührü ise, haritadaki Satürn de bu mührün bir parçasıdır.

Haritanın en önemli temel taşlarından biri olan Satürn’ün burçlar kuşağındaki bir turu 28-30 yıl arasında sürmektedir. Bunun dörtte biri olan sürede (7-7,5 yıl) burçlar kuşağında yaklaşık üç burç ilerler ve bu ilerleme boyunca haritadaki tüm diğer gezegenlere açılar yapar. Bu süre içinde değmediği, dokunmadığı hiçbir gezegen yoktur. Bu açıların bir kısmı kolay etkilere sahip olurken, bazıları zorlayıcı ve küçücük çocuk zihninde algılanması güç travmalara yol açabilecek etkide olacaktır.

Satürn gezegeninin burçlar kuşağındaki turu sırasında yaklaşık üç burçtan geçmekte ve bu geçiş esnasında haritanın her anlam taşıyan noktasına ve tüm gezegenlere açı ya da kavuşum yapmaktadır. Haritamızdaki her noktayı birer kilitli kapı gibi düşünürsek, Satürn bu ilk temas ile birlikte hem o gezegenleri kilitlerini açarak aktive eder, hem de o bölgeye kendi doğasından bir şeyler ekler. Satürn’ün bu aktivasyonları tetiklemesiyle, çocuk hayatında aktive edilen gezegen ile alakalı alanı algılamaya ve fark etmeye başlar. Bu farkındalık aynı zamanda ona yavaş yavaş sorumluluk yüklemektedir.

Mesela Satürn Merkür gezegenini herhangi bir açı ile test ettiğinde, çocuk el kol hareketlerinin, becerilerinin ya da çevresinde olan biteni kavrayış biçiminin tam anlamıyla farkına varmaya başlayacaktır. Eğer bu açı kötücül bir açı ise ve olumsuz etkiler alıyorsa, çocuğun bu alandaki ilk deneyimlerinin güzel anılar bırakması beklenemez. Tabii ki bu durumda, eğer bu tecrübe edinilen konu günlük hayatımızda çok gerekli olan bir şeyse, ilk aktivasyonla birlikte, otobanın temeli bu duygu durumu kalıbıyla atılmış olur. Tabii bu çocuk büyüdüğünde, günlük transitlerde Merkür gezegeninin aldığı her zorlu açıda bu kalıbın duygu halini hafızasından çağıracağı için, Zihinsel, iletişimsel, el becerileri ve beden dili gibi önemli konularda kendini kısıtlanmış hissedecektir.

İyicil bir açı ise Satürn’ün yaptığı aktivasyon ile birlikte tecrübe ettiği konu her neyse ona başarma duygusunu tattıracak ve mutlu edecektir. Satürn’ün yaklaşık ilk 7 yıl içinde her gezegenle tek tek bu çalışmayı yaptığını düşündüğümüzde ise çocuğumuzun bizden alması gereken destek apaçık ortadadır.

Bir çocuğun yeteneklerini ve başarılı olabileceği alanların potansiyellerini yine doğum haritası ve onun içinde yerleşmiş gezegenler belirler. Satürn’ün doğum anından itibaren yaptığı açılar yeteneklerimizin de temelini atmaktadır. Bir çocuğun haritasında büyük sanatsal yetenekler olabilir, fakat Satürn’ün astroloji haritasında bu sanatsal yetenekleri gezegenlere olan açılarının döneminde, çocukları mutlaka anlamak ve onlara gerekli alt yapı için destek vermek gerekmektedir.

Sürekli Satürn transitlerinin etkilerinden bahsediyorum. Tabii ki bir haritanın üzerinde bir anda, sadece tek bir açı ya da etkileşim gerçekleşmez. Mesela Satürn’ün ilk tetiklemesi ile aynı anda haritada etkili olan başka bir açı daha gerçekleşiyor ve Satürn’ün yaratacağı etkiyi hafifletiyor olabilir. Diyelim ki, Satürn olumlu bir açı ile olumlu bir temeli atmak üzere ise, çocuğun bu dönemde dikkatini dağıtabilecek diğer açının etkisinin farkında olmak önemlidir. Bu sayede çocuğun dikkatini asıl alana bağlayabilecek bazı yollar bulmak elinizde olacaktır.

Yine harita üzerindeki transit geçişleri ile hayatımıza önemli etkileri olan başka gezegenlerde mevcuttur. Ancak, bunların hiçbiri Satürn gibi davranış, duygu ve becerilerimizi, olumlu ya da olumsuz anlamda, kemikleştiren, sağlamlaştıran ve kalıcı temeli oluşturan yetide değildirler. Satürn temasının yarattığı etki, aktive ettiği duygu ya da davranışın tohum kalıbını açar, içten dışa doğru yavaş yavaş sertleşip kalıplaşmasını sağlar. Bu kalıbı bir daha kırmak ileride çok zor, hatta bazen imkansızdır.

Eğer çocuğumuzun astroloji haritasını iyice anlar ve bu ilk yedi-sekiz yıllık serüveninin hangi dönemlerinde destek olmamız gerektiğini bilirsek, anlayış ve bakış açımızı onun içinde bulunduğu durumu biz de daha farkındalıkla yaşayabilir ve bilinçli bir şekilde yardımcı olabiliriz. Onun o transit anında yaşadığı durumu daha da şiddetlendirecek hareket ve tavırlardan kaçınabiliriz. Böylece olası travmayı daha fazla şiddetlendirmeyip, tam aksine daha hafif atlatmalarını sağlayabiliriz.

Çocuğumuzun ilk yedi yılında geçireceği zorlu evreleri öğrendiğimizde, hem çocuğumuza, hem de kendimize yardımcı olmuş oluruz. Bir çocuğun astroloji haritasının bu doğrultuda değerlendirilip incelenebilmesi için, muhakkak astrolojiye derinden vakıf tecrübeli ve güvenir astrologlar tercih edilmelidir.

Unutmayalım astrolojiyi meteoroloji bilgisine benzetebiliriz. Eğer yağmur yağacağı bildiriliyorsa ve ıslanmak istemiyorsak, yanımıza şemsiye alabiliriz. Şemsiye yağmurun yağmasını engellemeyecektir, fakat sizi ıslanmaktan koruyacaktır. Aynı bu örnekte olduğu gibi burçlar kuşağının, gezegenlerin etkisini ortadan kaldırmamız mümkün değildir, fakat gerekli önlemleri almak elimizdedir.

Sevgilerimle

Yurda Hal

28 Nisan - 30 Nisan 2010 Ay Akrep'te Dolunay fazında

28 Nisan 2010 saat 01,30 – 30 Nisan 2010 saat 05,37 arası Ay Akrep burcunda Dolunay fazında

Olumlu etkilenen Burçlar: Yengeç, Başak, Akrep, Oğlak, Balık

Olumsuz etkilenen Burçlar: Boğa, Aslan, Kova

Akrep Burcundaki Dolunay 28 Nisan 2010 saat 15,18’de ( 28 Nisan saat 01,30’da 29 Nisan saat 11.00’e kadar etkili)

Bu Ay gerginliği ve sıcaklığı yoğun bir Dolunay yaşayacağız. Çünkü Akrep’teki Ay ile Boğa’daki Güneş’in karşıt açısı (Dolunay karşıt açıdır), Karelerle Aslan’daki Mars’a bağlanmıştır. Ayrıca Merkür gezegeni de Güneş’le kavuşmaktadır. T-Kare oluşturan bu gezegenler, uzun zamandır bastırdığımız, içimize attığımız duyguların ve olayların kızgınlığa dönüşerek patlamasına neden olabilir. Merkür’ün de burada geri harekette ye alması, bu tür duygusal patlamalarda geçmişte yaşanan ve bilinç altında gizlenen konuların birden ortaya çıkmasına sebep olabileceğini, aniden beklenmedik sözler sarf edebilineceğini göstermekte. Ağızdan çıkan her sözün dikkatle tartılması çok önemli, çünkü tamir edilemez yanlış anlaşılmalara ya da kırgınlıklara sebep olma, başınızın dikine gitme potansiyeli çok yüksek.

Akrep burcundaki Dolunay, karamsar yaklaşımlara, gizemli ve öte alem ile alakalı konulara kolayca kaymaya yol açar. Eğer kolay duygusal iniş ve çıkışlar yaşayan biriyseniz, bugünlerde bu tür konulara fazla girmemeniz daha doğru olacaktır.

En doğrusu bu açının gerginliğini iyi anlamda bir tetikleyici olarak kullanmaktır. Ortaya çıkacak bu güçlü enerji sayesinde, eskiden beri biriktirdiğiniz korkularınızla ve sizde rahatsızlık uyandıran yaşanmışlıklarınızı temizleyecek çalışmalar yapabilirsiniz. Hem kendinizi, hem de başkalarını affetme meditasyonu bu Dolunay’da çok faydalı olacaktır.

İşinizde hırs ve ihtirasla üzerinde durmanız gereken bir konu varsa, Dolunay günü bunun için ihtiyacınız olan enerjiyi bulabilirsiniz. İhmal ettiğiniz ve gözünüzde büyüttüğünüz işleri ele alırsanız, ne kadar çabuk sonuca ulaştığınızı görebilirsiniz. Bu Dolunay’ın en önemli etkilerinden biri de azim duygusunun artmasıdır. Azme ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz konuları ele almak faydalı olacaktır.

Cinsel dürtülerin de bu Dolunay’da açığa çıkabileceğini, duyuların daha hassas olacağını söyleyebilirim. Kıskançlıklar da kolaylıkla ortaya çıkabilir.

Aşırı olan her türlü fiziksel aktiviteden kaçınmalısınız, çünkü yaralanma ve kaza yaşama riski çok yüksektir. Hamile olanlar ise özellikle daha dikkatli olmalılar, aşırı stres ve ağır fiziksel aktiviteler zararlı olabilir. Genel anlamda trafikte ve gündelik işlerde çok dikkatli olmak, mecbur olmadıkça her türlü sağlık operasyonundan uzak durmak çok önemlidir.

29 Nisan 2010 saat 18,05 – 20,05 arası Ay üçgen Jüpiter

Dolunay’ın karamsar ve yoğun duyguları geçer geçmez, daha iyimser bir havaya bürünmenize sebep olur. Eğer hata yaptığınızı düşündüğünüz konular varsa, onları tekrar ele alıp tamir etme fırsatı yakalayabilirsiniz.


Sevgilerimle

Yurda Hal 27.04.2010

Hayat...



Hayat...

Kanadalı siyaset adamı Horst A. Schmid, 1985 yılına girerken dostlarına gönderdiği tebrik kartlarında, hayat görüşünü aşağıdaki güzel ve gerçek sözlerle sıralıyordu:

Hayat bir aşktır... Onu yaşayınız.

Hayat bir hediyedir... Onu alınız.

Hayat bir bilmecedir... Onu çözünüz.

Hayat bir görevdir... Onu yapınız.

Hayat bir yarışmadır... Ona katılınız.

Hayat bir amaçtır... Onu başarınız.

Hayat bir fırsattır... Onu kaçırmayınız.

Hayat bir üzüntüdür... Onu yeniniz.

Hayat bir mücadeledir... Onu kazanınız.

Hayat bir yalnızlıktır... Onunla yüzleşiniz.

Hayat bir güzelliktir... Devamına dua ediniz.

Hayat bir şarkıdır... Siz de söyleyin.

Hayat bir dostluktur... Değerlendirin.

Hayat bir sözdür... Yerine getirin.

Hayat bir yolculuktur... Onu "mutlulukla" tamamlayın.

Bu önerilerin geçerliliğine inanmamak mümkün değildir. Ancak önemli olan; hangi yaşta olunursa olunsun, bu önerilere
kulak tıkamamak...

Bu yazıyı aşağıdaki linkten alıntıladım: http://www.incirvezeytin.net/node/741

Sevgiler

Yurda Hal

26 Nisan 2010

Benim Özgüven Bildirgem - My Declaration of Self Esteem


Benim Özgüven Bildirgem

Ben kendimim. Ve bundan mutluyum
Tüm dünyada benim gibi hiç kimse yok.

Bazı yönleri bana benzeyenler var. Fakat hiç kimse tüm yönleriyle benim gibi değil. Dolayısıyla bende varlık bulan her şey sadece bana özgü.

Benimle ilgili her şey benim; vücudum ve onu oluşturan her şey, zihnim ve onu oluşturan tüm düşünce ve fikirler, gözlerim ve onun ifade ettiği tüm görüntüler, duygularım ve onlar her neyse; öfke, neşe, kaygı, sevgi, hayal kırıklığı, heyecan.... Ağzım ve oradan çıkan her sözcük; nazik, yumuşak, kaba, doğru, yanlış..... Sesim, yüksek ya da alçak.... ve tüm davranışlarım; başkalarına ya da kendime karşı.

Kendi hayallerim, rüyalarım, umutlarım, korkularım, tüm zaferlerim ve başarılarım benim, tıpkı tüm hatalarım gibi.
Çünkü beni oluşturan tüm parçalar benim. Ben kendimle tamamen yüzleşebilirim ve böyle yaparak beni oluşturan tüm parçaları sevip, onlarla dost olup, dostça yaşayabilirim ve böylece benim için önemli şeylere ulaşmak üzere, bir bütün olarak amaçlarımı gerçekleştirebilirim.

Kendi kendimi şaşırtan bazı yönlerim olduğunu biliyorum. Ve bildiğim başka yönlerim de var. Fakat kendimle dost olduğum ve kendimi sevdiğim sürece, beni şaşırtan bu yönlerin üzerine cesaret ve umutla gidip çözebileceğimi biliyorum.

İnsanlara nasıl görünürsem görüneyim. Ne söylersem, ne yaparsam yapayım, herhangi bir anda ne düşünürsem ne hissedersem hissedeyim, hepsi benim.
Bu bana özgü.

Ne yaptığıma, ne düşündüğüme, ne hissettiğime baktığımda bazı yönlerim uyumsuz olabilir ve ben bunları çıkarıp uyduğuna emin olduklarımla yola devam edebilirim.
Görebilir, duyabilir, hissedebilir, düşünebilir, söyleyebilir ve yapabilirim. Benim dışımdaki insanlarla, anlamlı ilişkiler kurabilecek, onlara yakın olabilecek birikimim var.
Ben kendimim ve bundan mutluyum..

Virginia Satir

Tercümeyi aldığım link:
http://www.ciceksohbet.net/forum/benim-ozguven-bildirgem-t18068.html

My Declaration of Self-Esteem – “I Am Me” — Virginia Satir (1916-1988)

In all the world there is no-one else exactly like me.

Everything that comes out of me is authentically mine because I alone chose it.

I own everything about me; my body, my feelings, my mouth, my voice, all my actions, whether they be to others or to myself – I own all my triumphs and successes, all my failures and mistakes, because I own all of me.

I can become intimately acquainted with me. By so doing I can love me and be friendly with me in all my parts. I know there are aspects about myself that puzzle me and other aspects that I do not know, but as long as I am friendly and loving to myself, I can courageously and hopefully look for solutions to the puzzles and for ways to find out more about me.

However I look and sound, whatever I say and do, and whatever I think and feel at a given moment in time is authentically me. If later some parts of how I looked, sounded, thought and felt turn out to be unfitting, I can discard that which is unfitting, keep the rest, and invent something new for that which I discarded. I can see, hear, feel, think, say and do – I have the tools to survive, to be close to others, to be productive, and to make sense and order out of the world of people and things outside of me.

I own me, and therefore I can engineer me – I am me and I am okay.

Virginia Satir

25 Nisan 2010

Hasat- Şifacının Yolu




Yine "Sifacının Yolu" destesinden yine bir kart seçtim. Umarım okurken keyif alırsınız


Hasat


Sayı ve Anlam: 10, Tezahür

Geleneksel adı: Çarkı felek

Şifacının enerjisi: Bir yaşam döneminin meyvelerini toplamak

Olumlaması: “ Her zaman ne imgelediysem, onlar kelimelerim ve davranışlarımla gerçeğe dönüştüler. Yaratıcı enerji benimle bedenlendi. Yarattığım her şeyin hasadını teşekkür ederek kabul ediyorum”

Kartın anlattıkları: “ Kelimeler ete büründü ve bizde yaşam buldu.” Özünde barındırdığın iyi ve kötü kelimeler maddeye dönüştüler. Ruhsal gözünde canlandırdığın imgeler gerçek oldu, tezahür ettiler. Başlangıçta, özünde muhafaza ettiğin söz vardı ve ardından onu dile getirdin; şimdi kelimelerin oğlu doğdu. Sözün sende ete büründü. Ektiğin her şeyi biçeceksin. Şimdi bunun zamanı geldi. Ben hayatın çemberiyim: senin ektiğin tohumun büyümesini sağlarım. Eğer anlattıklarımı takip ettiysen, sana mutluluk ve başarı getiririm. Ben aynı zamanda Karma’nın yasasıyım. Enerjini değişik yollarla dünyaya yaydın – mesela davranışlarınla ve sözlerinle… Şimdi verdiğin her şey, sana geri geliyor.

Bu hayatın ritmidir. Bu duyguların ritmidir. İnattan inat, mutluluktan ise mutluluk oluşur.

Bir döngü tamamlandı. Hayatının bir açısını dolu dolu ve tam yaşadın. Bir Soytarı olarak yeni bir ülkeye ayak bastın, büyücü olarak kendin ve çevren için yeni imkânlar hazırlamak adına uğraştın. Rahibe olarak kendini sebep olan güç olarak görmeye çalıştın. Kraliçe olarak tüm yetenekleri ve özellikleri ile her biri sen olan insanları sevgi ile gözlemlemeyi öğrendin. Kral olarak potansiyelini yayarlı kılabileceğin alanları buldun. Rahip olarak iç sesini dinledin ve kendin ve dünya arasında nasıl bir bağ oluşturabileceğini anladın. İç dünyasına aşık ve onu dış dünyasında tezahür ettiren biri oldun. Savaş arabası ile neye ulaştığını öğrendin. Ardından içsel gücünü yapılandırdın ve yalnız bir ermiş olup ardından gelenler için yolu aydınlatmaya çalıştın.
İşte bak: Tarot çemberi böyle dönüyor. Şimdi sana tüm bu döngünün hasadını getiriyorum. Şimdi ki görevin ise benim sana getirdiğimi en sade biçimde kabul etmendir. Şimdi olan için sevin, kutlama yap ve ardından yoluna devam et. Kazanmış ya da kaybetmiş olman önemli değil, şimdi sadece kutla. Buraya kadar gelebilmenin şerefine kutla. Varoluşun nehri adına kutla. İyi bir oyun çıkardığınız için kendini ve dostlarını kutla.
Şifacı olarak rüzgâra savurduğun tohumların, gösterdiğin özen ve çaba ile nasıl seni doyuran yemeğe dönüştüğünü artık anlıyorsun. Ruhunda oluşan vizyonlarda, sana sunulan aletlerle günlük hayatında neler yapabileceğini bulmaya çalıştın. Toprağı ve çevreni dinledin, gözlemledin. Kendi potansiyeline sahip çıktın. Kalbinde huzurun ve barışın titreşimlerini taşıdın ve bütünün hayrı için çabaladın. Zorlu anlarda sevgi dolu davranışlarınla daha büyük bir ruhun enerjisini içinde hissettin. Ruhunun vizyon gücü seni zorlukların arasından güçlü bir at gibi taşıdı. Bilgiliğe ulaşırken şifa gücüne de ulaştın.

Şimdi dinlen. Bu şifacının yolu (0’dan 10’a kadar olan kartlar). Buşifa çemberinin yolculuğu.”

Özünüze göz atın: Her çalışmanın ardından kendine bir mola hediye ediyor, dinleniyor musun? Yaptığım işi bittiğinde kabul ediyor muyum yoksa zamanımı kendimi eleştirmekle mi geçiriyorum?

Alıştırma: Kendinize bir kader çarkı oluşturun. Bir çember çizin ve içinde hayatınızın temel alanlarını belirleyin: Sağlık, ilişkiler, iş, ruhsallık, keyif ya da tercihinize göre başka alanlar da olabilir. Bu alanların içine bundan sonraki altı ay içinde sizin çabanızla gerçekleşmesini beklediğiniz konularla ilgili resimleri, yazıları kesip yapıştırın, ya da alın boya kalemini içine siz beklentilerinizi çizin. Dikkat: Sizin çabanızla gerçekleşmesini düşündüğünüz konular olması çok önemli. Bu kader çemberini her gün görebileceğiniz bir yere asın. Çemberdeki resimler siz farkına varmadan alt benliğinize işleyecek ve sizin beklentilerinize kolaylıkla ulaşabileceğiniz olanakları hazırlayacaktır.

Meditasyon: Büyük bir Çarkıfelek çemberinin karşısında oturduğunuzu imgeleyin. Çemberi çevirin ve büyük ikramiye bugün sahip olup olmayacağınıza bakın. Eğer şansınız yaver gitmediyse, neyin size engel olduğu üzerine düşünün.

İmgeleme: şimdiye kadar istediğiniz ve gerçekleşen olumlu ve şanslı olayları sakince imgeleyin. Ardından gerçekleşmesini istediğiniz olumlu ve şanslı olayları düşünün ve onları gerçekleşmiş gibi gözünüzde canlandırın. İmgelerinizde canlı, parlak ve net görüntülere yer verin. Ne kadar dolu ve verimli bir hasat yaptığınızı imgeleyin. Çevrenizdeki insanların size destek verdiğini hayal edin. Verdiğiniz hediyelerin başkalarına nasıl fayda sağladığını imgeleyin. Olasılıklarınızın ne kadar zengin olduğunu gözünüzde canlandırın. Sonra yeteneklerinize bir komut verin: yetenekleriniz isteklerinizi n gerçekleşmesi ve yaradılışın hayrı için ihtiyacınız olan olayları, insanları ve durumları çeken bir güce dönüşsün. İmgelerinizin tadını çıkarın.

Gezegeni: Jüpiter

Beslenme: Kendi bahçenizde ya da balkonunuzda sevginizle yetiştirdiğiniz sebze ya da meyveler varsa, onlardan kendinize bir yemek hazırlayın. Sevgiyle büyüttüğünüz sebzelerin size nasıl enerji verdiğini hissedin.

Renkler: Menekşe rengi eski karmayı siler. Ona aynı zamanda kozmik silgi de denir. İster bu rengi giysinizde taşıyın, ister imgeleyerek meditasyon yapın, menekşe rengi zihnindeki karmaşık düşünceleri ve tuhaf kalıpları temizleyecektir. Bu sayede hücrelerinizde ışık için yer kalacaktır.


Sevgiler

Yurdahal

24.04.2010

24 Nisan 2010

25 Nisan 2010 saat 21.20 Başak burcunda Ay / Satürn kavuşumu( 19:20-23:20 arası etkili)


25 Nisan 2010 saat 21.20 Başak burcunda Ay / Satürn kavuşumu( 19:20-23:20 arası etkili)

Ayağınıza peşinizden sürüklediğiniz bir taş misali bağlı olan kalıplarınız, korkularınız, toplumsal ya da geleneksel dayatmalar huzurunuzu kaçırabilir. Geleceğe yönelik yenilikçi planlarınızı gerçekleştiremeyeceğiniz korkusuyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Özellikle üzerinizde otorite sahibi olan insanlar canınızı sıkabilir. Tüm bu etkiler duygusal anlamda kendinizi köşeye sıkışmış hissettirebilir.

Bu saatlerde canınızı sıkan sizi daraltan konuları gözden geçirmeli, hatta bir kenara not edip liste hazırlamalısınız. Ay/Satürn kavuşumunun etkisi geçtikten sonra, duygusal motivasyonunuzun yüksek olduğu bir zamanda, bu listeye geri dönüp bakmanız yararlı olacaktır. Çünkü bu liste sizin ilerlemenize, hedeflerinize doğru yol almanıza engel şartları içermektedir. Bu listedeki olumsuz şartları bertaraf etmenin yollarını bulmalı sevgi, affetme ve serbest bırakma çalışmaları yapmalısınız. Çalışmalarınız için meditasyon, olumlama, imgeleme yapabilir; dua edebilirsiniz. Eğer tek başına üstesinden gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız güvendiğiniz kişilerden profesyonel destek alabilirsiniz.

Satürn Başak burcunda ve Uranüs’ün karşısında olduğu sürece; Ay her Satürn’ün üzerinden geçtiğinde bu çalışmayı yapabilirsiniz.

Sevgiler

Yurdahal /24 Nisan 2010

www.astroistanbul.com

www.astroistanbul.blogspot .com

Venüs İkizler burcunda (24 Nisan 2010- 19 Mayıs 2010 arası)

Aşk ve sevginin gezegeni Venüs’ün İkizler burcuna girmesi ile birlikte, aşk hayatınızın da renklenmesi muhtemeldir. Eğer ilişkiniz yoksa yeni bir ilişki arayışına; ilişkiniz varsa, sevdiğiniz insanla iletişiminize hareket getirme arzusuna girebilirsiniz. Venüs’ün bu konumunun sağladığı atmosfer, her halükarda gözle görülür, fark edilir bir ilişkinin, flört etmeye eğilimin müjdecisi olacaktır. Bu dönemde aşk ve sevgide zihinsel paylaşımların, beyninizi aktif kılan tartışmaların ön plana çıkması da çok muhtemeldir. Eğer birine karşı ilginiz varsa, bu ilginizi ona açmakta fazla zorlanmazsınız, çünkü kelimeler en zarif şekilde dilinizden dökülüverir. Venüs İkizler burcunda olduğu sürece Merkür’de Venüs’ün yönettiği Boğa burcunda olacak. Yani iki gezegen arasında karşılıklı ağırlama var. Tabii Merkür’ün 10 Haziran’a kadar sürecek olan Boğa burcundaki seyahatinin 12 Mayıs’a kadar olan bölümü geri harekette. Bu yüzden 12 Mayıs’a kadar eski ilişkilerinizle ilgili anılarınız birden zihninize hücum edebilir, hatta eskiden birlikte olduğunuz kişiden haber alabilir, belki de görüşebilirsiniz.


Ayrıca sanatsal yanınızı, yaratıcılığınızı, keyif aldığınız konuları ve estetik anlayışınızı da Venüs temsil eder. Hatta cebinizdeki paranız bile Venüs yönetimi altındadır. İkizler burcuna giren Venüs bu alanlara hareket getirecektir. Evinizdeki eşyaları yeniden düzenleyebilir ya da evinizi dekore etmek isteyebilirsiniz. Keyifli kısa seyahatlere ilginiz artabilir, doğa ile bütünleşebileceğiniz ortamlara seyahat etmek isteyebilirsiniz. Eğer el becerileriniz varsa, ellerinizi kullanarak sanatsal olarak değerlendirebileceğiniz çalışmalar yapabilirsiniz. Paranızı artırmanın yollarını araştırabilirsiniz. Ancak tüm bunları yaparken 12 Mayıs’a kadar Merkür’ün geri gittiğini de göz önünde bulundurmalısınız, çünkü bu süre içinde bu konularda atacağınız adımlar ya da yapacağınız girişimler daha sonra sizi mutlu etmeyebilir ve her şeyi sil baştan ele almak isteyebilirsiniz. Merkür geri giderken, burada sıraladığım konularda yarım bıraktığınız konular projeler varsa, onları tamamlamak daha uygun olacaktır. 12 Mayıs’tan itibaren ise bu alanlardaki yetenek ve becerilerinizi konuşturabilirsiniz. Yazmaya merakınız varsa, yazılarınızdaki ahenk bu dönemde daha belirgin olacaktır. Önemli yatırım ve para ile ilgili fikirlerinizi muhakkak 12 Mayıs sonrasına bırakmalı 13-19 Mayıs arasındaki süreci değerlendirmelisiniz.

Sevgiyle kalın.

Yurda Hal 24 Nisan 2010

www.astroistanbul.com